Translation of "‫لإنقاذ" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "‫لإنقاذ" in a sentence and their turkish translations:

‫كافية لإنقاذ الجميع.‬

...geri kalanının hayatını kurtarır.

‫مجرد التلامس كاف لإنقاذ حياته.‬

Hayatını kurtarmak için en ufak vücut teması yeterli.

لم يأتِ أحد لإنقاذ ليلى.

Hiç kimse Leyla'yı kurtarmaya gelmedi.

قتلت ليلى سامي لإنقاذ حياتها.

Leyla kendi hayatını kurtarmak için Sami'yi öldürdü.

ونقوم بتعليمهم هذه الوسائل البسيطة لإنقاذ الحياة

güç, kuvvet ve umut tekniklerini öğretmek için

أنا الرجل الذي يحصل عليه لإنقاذ العالم ".

Ben dünyayı kurtarmak için bunu yapan adam benim. '

أطلقت ليلى النّار على سامي لإنقاذ حياتها.

Leyla kendi hayatını kurtarmak için Sami'yi vurdu.

على الرغم من أن الوقت قد فات لإنقاذ والده،

Babamın, Rudy'nin babasını kurtarması için biraz geç olsa da

هل سنضطر للجوء إلى التغطية الاجتماعية لإنقاذ حياة أولئك الذين نحبهم؟

kitlesel fon yaratmak zorunda mı kalacağız?

على الرغم من صحته السيئة في أعقاب الانسحاب ، عمل برتيير بجد لإنقاذ

Geri çekilmenin ardından kendi sağlığının kötü olmasına rağmen Berthier , ordunun kalıntılarını

‫مناصرو حماية البيئة يكثفون من جهودهم‬ ‫لإنقاذ ما تبقى من وحيدات القرن البرية.‬

Çevreciler geride kalan vahşi gergedanları kurtarmak için daha çok çalışıyor.

هل من الممكن تغيير الماضي؟ هل يمكننا السفر عبر الزمن لإنقاذ أحبائنا الذين فقدناهم؟

Geçmişi değiştirmek mümkün mü? Kaybettiğimiz sevdiklerimizi kurtarabilmek için zaman yolculuğu yapabilir miyiz?