Examples of using "يطلب" in a sentence and their turkish translations:
Fadıl boşanma davası açıyordu.
ve yardım isteyen çocukları reddettik.
Gençler bize çıraklık, iş başında eğitim
hiçbir zaman torpil istemedi. Alçak gönüllüydü büyük usta
Samuel ondan isteyen herkese yardımcı olur.
Her zaman, önceye dönmeyi hiç istemediğimi