Translation of "يساعد" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "يساعد" in a sentence and their turkish translations:

لن يساعد إقحامها بقوة.

tıkıştırmak işe yaramayacak.

‫لكن هذا يساعد على تخفيف الألم‬

ama acıyı azaltıyor.

قد يساعد على إخراجه من العقل...

uzaklaştırmayı ve o anda ortaya çıkmasını

‫يساعد ضوء البدر الفهود في الصيد.‬

Dolunayın ışığı çitaların avlanmasına yardımcı oluyor.

لقد أعطى دمه لكى يساعد أخته.

Onun kız kardeşi için kanını verdi.

لن يساعد ذلك المجتمع في شيء،

ve topluma faydalı da olamazdım.

كما يساعد على منع تدهور المخزون السمكي

balık stoklarında çöküşü önlemeye yardımcı oluyor

يساعد سامويل كل شخص يطلب منه المساعدة.

Samuel ondan isteyen herkese yardımcı olur.

فهو يشير إلى الشخص الذي يساعد في إنجاب الطفل

çocuğun dünyaya gelmesinde yardımcı olan

هذا سوف يساعد على خلق محادثات عامة و وعي

bu şimdi yapay zekânın ne olduğu,

مشروع يمكن أن يساعد على التقليل من مليارات الباوندات

Çevremizi, nehirlerimizi, okyanuslarımızı

مكيفات الهواء. ما يساعد على انتقال فيروسات وغيرها. وما بين

deprem nedeniyle hasar görebilir, özellikle çalışma için güvenli olmayan bir ve uygun ortam olmakla itham

وقد تكون دون اعراضٍ في البداية ما يساعد على انتشار الفيروس

ve ilk başta semptomsuz olabilirsiniz, bu da virüsün daha hızlı

‫ما يساعد في جعل هذه الصحراء‬ ‫الأكثر تنوعًا حيويًا على هذه الأرض.‬

Dünya'nın biyoçeşitliliği en zengin çölü bu katkı sayesinde burasıdır.

‫لكن هذا الضوء الخافت لا يساعد كثيرًا‬ ‫الحيوانات في البحث عن الطعام على الأرض.‬

Fakat bu soluk ışık yerde yemek arayan hayvanlara pek fayda etmez.