Translation of "أبداً" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "أبداً" in a sentence and their turkish translations:

لا تؤكل أبداً

asla yenilmiyorlar

ألا تتغير أبداً؟

Asla değişmezsin, değil mi?

لا تكذب أبداً!

Asla yalan söyleme!

لن أنساك أبداً.

Seni asla unutmayacağım.

- لم أحب مادة الأحياء أبداً.
- لم أحب علوم الأحياء أبداً.

- Biyolojiyi asla sevmedim.
- Ben biyolojiyi hiç sevmedim.

لكننا لم نعد أبداً.

Fakat asla dönmedik.

لكنه لم يكذب أبداً.

Ancak hiç yalan söylemezdi.

لن يتغير الأمر أبداً

düzen hiç mi değişmeyecek

هى لم تراها أبداً.

O, onu hiç görmedi.

لا تستخفَّ بتوم أبداً.

Tom'u asla küçümsemeyin.

لا تلعب هنا أبداً.

Asla burada oynama.

ولم أنسى تلك الحادثة أبداً.

Bu olayı asla unutmadım.

لا تشكّوا في الأمر أبداً،

Bu konuda hiç şüphe etme,

لم أكن في الخارج أبداً.

Yurt dışında hiç bulunmadım.

توم لم يقبّلْ ماري أبداً.

Tom, Mary'yi hiç öpmedi.

ولكني لا أعرف تلك الأعمال أبداً.

ve ben hiç bilmiyorum öyle işler.

لكنّ هذا التقدم ليس مضموناً أبداً.

Ancak gelişme asla garanti edilemez.

والتي لا علاقة لها أبداً بالعلم،

bilimle hiçbir alakası olmayan

ولن تعطي السوق أبداً المنازل للفقراء.

Piyasa da yoksullara asla ev vermez. Asla.

أطفالنا ، شبابنا ، لا يمكنهم التقدم أبداً

bizim çocuklarımız gençlerimiz asla ilerleyemesin

لا تأتي هنا أبداً مرة أخرى!

Buraya tekrar gelme!

لا تخبره أبداً "لا أستطيع الاجابة"

Asla ona 'Yanıtlayamam' deme.

أنا أبداً لم أقتل أي أحداً.

Ben kimseyi öldürmedim.

أنا أبداً لم أُرِد أن تذهب.

- Asla gitmeni istemedim.
- Asla gitmenizi istemedim.

لن تشعر أبداً بالملل في صحبتها.

Ben onun şirketinde asla sıkılmayacağım.

- لم أحب مادة الأحياء قط.
- لم أحب مادة الأحياء أبداً.
- لم أحب علوم الأحياء أبداً.

Ben biyolojiyi hiç sevmedim.

منزل لم أره أبداً وأقوم بدفع الفواتير.

ve faturalarını ödemek için İstanbul'a geliyorum.

لا يمكن أبداً أن يعود كما كان...

asla bir araya getirilemez

لشخص لم يكن هنا أبداً من قبل.

açıklamak zorunda kalana kadar.

وأنهم لا يستحقون أن نتعامل معهم أبداً.

tartışmanın vaktinize değmeyeceğini söylemektir.

لا يجب أن نكون في المطبخ أبداً

mutfakta kesinlikle bulunmamalıyız

توم لم يستعيد ذاكرتهُ أبداً بعد الحادث.

Tom kazadan sonra hafızasına tekrar kavuşmadı.

خلال نشأتي، لم أعتقد أبداً أنني سأغادر موطني.

Büyürken memleketimden ayrılacağımı hiç düşünmemiştim.

لم أرغب أبداً أن تتورط فى هذهِ الفوضىَ.

Bu karışıklığa karışmamı asla istememiştim.

- لن ينتهي ذلك أبداً.
- هذا لن ينتهي أبدا.

- Bu sonuna kadar asla gitmez.
- Bu asla bitmeyecek.

أنت لم تُرِِد أن تدرس أبداً على أي حال.

Zaten sen hiç çalışmak istemedin.

لا تطلبي أبداً أي شيء, أبداً أي شيء, لا سيما ممن هم أقوى منك, فهم أنفسهم سيعرضون, وهم أنفسهم سيعطون كل شيء!

Asla kimseden bir şey istemeyin! Asla bir şey istemeyin, özellikle de sizden güçlü olanlardan. Kendileri teklif erderler ve kendileri her şeyi verirler.

كان أنني لم أكن أطلب أبداً من المنظومة أن تتغير،

ben hiçbir zaman sisteme değişmesini söylemiyordum.

أو سأقوم بعمل لم أكن أعرفه أبداً في حياتي وسأكون مُعِداً.

ya da hayatımda hiç bilmediğim bir işi yapacağım ve televizyoncu olacağım.

" إن لم يحبك أحد أبداً، هل تعتقد أنك ستكون أباً جيداً؟"

''Hiçkimsenin seni sevmediğini bilsen iyi bir baba olabilir miydin?''

وأن طفلتي لن تستطيع أبداً فعل أي من تلك المهام الصغيرة.

ne kadar cesur ve umut doluydum

في اللحظات التي كان فيها قوياً، لم يتراجع أبداً عن حلمه هذا.

en güçlü olduğu anında da bu hayalinden asla vazgeçmedi.

- لم أتسلق جبل فوجي أبداً.
- لم يسبق لي أن تسلقت جبل فوجي.

Mt.Fuji'ye asla tırmanmadım.

‫القاعدة الأساسية للسلامة، لا تهرب أبداً...‬ ‫لأن ذلك يُطلق محفزاً فطرياً لمطاردتك وإمساكك.‬

Kedi Güvenliği Ders Bir: Asla koşmayın... Çünkü sizi kovalamasını sağlayan bir içgüdü devreye girer.

كان الأمر كما لو أنهم لم يتعلموا أبداً أن يخافوا من هذا الموقف.

Sanki hiç o işaretten korkmaları öğretilmemiş gibiydi.

يطلب مني الجميع طوال الوقت أن أقول إنني لن أعود إلى الماضي أبداً

Her zaman, önceye dönmeyi hiç istemediğimi

إنها الإجابة التي رددها كل صغير وكبير، غني وفقير، ديمقراطي وجمهوري، أسود، أبيض، لاتيني، مواطن أمريكي أصلي، مثلي، عادي، معاق، غير معاق؛ إنهم أمريكيون وجهوا للعالم رسالةً تقول أننا لم نكن أبداً مجرد خليطٍ من ولايات جمهورية وأخرى ديمقراطية: لقد كنا، ولا زلنا، وسنكون الولايات المتحدة الأمريكية.

Bu genç ve yaşlı, zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi, siyahi, beyaz, Hispanik, Asyalı, Amerikan yerlisi, eşcinsel, düz, engelli ve engelsizler tarafından konuşulan cevaptır. Sadece bir bireyler koleksiyonu veya bir kırmızı ve mavi eyaletler koleksiyonu asla olmadığımızı belirten, dünyaya mesaj gönderenler Amerikalılardır. Biz, ve her zaman Amerika Birleşik Devletleri olacağız.