Translation of "يدخل" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "يدخل" in a sentence and their turkish translations:

اجعل الماء يدخل؟ "

içine su girsin mi? '

رأيته يدخل الغرفة.

Onun odaya girdiğini gördüm.

كيف يدخل النظام الشمسي

güneş sisteminin içerisine nasıl geliyor

لم لم تدْعه يدخل؟

Neden onu içeriye davet etmedin?

‫سأحاول اقتناصه قبل أن يدخل هذه الحفرة.‬

O deliğe girmeden önce yakalamaya çalışalım.

‫يود "بوون سميث" أن يدخل إلى عقل الفهود.‬

Boone Smith parsların zihniyetini incelemeyi seviyor.

لا يستطيع صديقي أن يدخل العلم بفرضية شخص آخر

arkadaşım başkasının hipotezi ile bilime girilmez

‫يدخل بعضها بياتًا شتويًا،‬ ‫لتحرق أجسادها أقل قدر من الطاقة.‬

Bazısı kış uykusuna yatarak asgari enerji harcıyor.

لذلك عندما يدخل هذا الصبي الصغير ، يجب عليه قراءة التعليقات وتعلم اللعنات.

İşte o çoluk çocuk girdiğinde o yorumları okuyup o küfürleri öğrenmesin

هذا هو السبب في ظهور الفيروس الذي يدخل جسم الخفافيش بطريقة مقاومة للغاية.

işte bu yüzden yarasanın vücuduna giren virüs çok dirençli bir şekilde karşımıza çıkıyor