Examples of using "آخر" in a sentence and their turkish translations:
Başka bir örnek,
Diğer bir deyişle,
Başka bir tane binasını ise
Kısaca,diğer bir deyişle,
Böylelikle bir şeyler yaptım.
Son çıkanlardan biri olmak...
ve yaklaşık 135 diğer şeyi.
Bir başka soru da şu
Bir diğerine ihtiyacım var.
- Başka bir dünya mümkündür.
- Başka bir dünya mümkün.
Bana bir örnek daha göster.
Bir sebep daha var.
Sami başka bir arkadaştır.
ne gerekiyorsa yapmaya hazır bir insan.
Bahsedeceğim son alışkanlık, saldırganların dışarı çıkıp
Bu da bir başka grafik.
Yani bir başka deyişle, siz.
sonra bir tane ve bir tane daha.
bir diğer iddaa'ları ise şu
Akıncılar yine saldırdı!
Sıranın sonunda durdum.
Sana bir içki daha alabilir miyim?
Şimdi başka bir işim var.
Başka bir şey ister misiniz?
Leyla başka bir adam buldu.
Bir bardak çay daha ister misin?
ama çıkarılacak bir başka ders var.
ve parayı başka birine vermenizdir.
Başka hiçbir organ,
ve böylece son birkaç milyar yıl içinde
İnsanlar için başka bir yer daha.
Ama mimariyi daha da
Bir erkek puma. O da ava çıkmış.
Başka bir keşiş yengeci ortalığı karıştırıyor.
Günün son ışıklarını da beraberinde götürüyor.
Gecenin son gösterisi... ...başlamak üzere.
Diğer yandan bunu görmezden gelirseniz
başka bir olay daha anlatacağım çocukluğumuzla ilgili
Bir diğer kültür karmaşası yaşayan kesim ise
en son kalan grup yani köprüdekiler
Karısı başka bir adamın çocuğunu doğurmuştu.
istilacının İngiltere Kralı olmasının yolunu açtı .
Başka bir yasal tehdit aldık.
diğer bir rakibi olan Jeb Bush.
Bu harita başka bir olay.
Başka bir gezegende gibisin.
Lütfen başka birine sor.
O, görmek istediğim son adamdır.
Mary'yi en son ne zaman aradın?
Başka birini bulduğunu düşündüm.
Kadın onu başka bir erkek uğruna terk etti.
Başına iki şey daha eklemek istiyorum:
Her zaman başka birini suçlamaya çalışıyorsun.
Onlar bir yerden bir yere taşınıyorlar.
Sanırım beni başka biriyle karıştırdınız.
- Çin'de başka bir arkadaşım var.
- Çin'de bir arkadaşım daha var.
Tom tam son anda geldi.
O başka bir boş sözdü.
Uzaklaşalım.
Leyla uzaklaştı.
Göz önünde bulundurulması gereken başka bir şey daha var.
dikkate değer, daha önemli bir şey var.
Son nefesimle gideceğim.
Tamam, şimdi başka bir iniş yolu bulacağız.
Ama bir kredi aldım, ardından bir kredi daha.
iyi olacağını iddia eden bir uzman vardı.
Ve bu da Japonya'da bir şantiye.
Ve bu resmin anlattığı başka bir şey daha var:
zenginler için bir tane ve diğer herkes için bir tane.
2016'da bir davetsiz misafir daha var.
Bu, birlikte son yüzüşlerinden biri olabilir.
Güvenlik için bir ip daha bağlayacağım. Tamam.
Bu tamamen başka bir farkındalık düzeyindeydi.
kırmak yerine, ölmeyi seçeceğini biliyorum.
ve bu başlı başına ayrı bir konuşma konusu.
ama bu zübük filmi başka bir şey
ama bizi,m neslimiz biliyor. Biz o neslin son
Yıldızlarının bir türlü barışmadığı bir kişi daha var
Sık sık 'Son Viking' olarak adlandırılır.
Bir şey daha yazmaya karar verdim:
hep başkasının parasıyla hep bir yatırımlar yapıyor
hemen yanında büyük bir ahtapot daha vardı.
Çünkü başka bir seçenekleri yok.
Bir bardak daha bira istemez misiniz?
Hava günden güne değişir.
Başka bir yere gidelim.
Seninle başka bir şey hakkında konuşmak istiyorum.
Seni en son ne zaman gördüğümü hatırlıyor musun?
Bir fincan daha kahve alır mısınız?
Beni başkasıyla mı karıştırıyorlardı?
-geç saatte, yurt odamda-
Bu, gitmene son izin verişim.
Fadıl, Leyla'yı aramak için başka bir numara kullandı.