Translation of "يتعلّم" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "يتعلّم" in a sentence and their turkish translations:

هو يتعلّم الإنجليزيّة.

O, İngilizce öğreniyor.

لكنّ الإنسان يتعلّم من الألم والمعاناة

ama insan acılardan ve zorluklardan, zaferlere ve kolay şeylere kıyasla

يريد فاضل أن يتعلّم أبناؤه العربيّة.

Fadıl, çocuklarının Arapça konuşmayı öğrenmesini istiyor.

حيث يتعلّم الناس ويبذلون كل ما لديهم.

ki böylece ders çıkarıp kendilerinin en iyi ve faydalı hâllerine gelebilirler.

ينبغي أن يتعلّم فاضل شيئا من العربيّة.

Fadıl'ın biraz Arapça öğrenmeye çalışması gerekir.

يجب على المرء أن يتعلّم التمييز بين الألوان.

Renklerini yorumlamayı öğrenmek lazım.

أكثر بكثير ممّا يتعلّم من الانتصارات والحياة السهلة. "الشرطة"

çok daha fazla şey öğreniyor bence. POLİS

‫أمضى هذا الحيوان ملايين السنين‬ ‫يتعلّم الاختباء ليستحيل إيجاده.‬ ‫كان عليّ أن أتعلّم كيف تبدو آثار الأخطبوط.‬

Bu hayvan, bulunması imkânsız olmayı öğrenmek için milyonlarca yılını harcadı. Ahtapot izlerinin görünüşünü öğrenmem gerekiyordu.