Translation of "بكثير" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "بكثير" in a sentence and their turkish translations:

‫الجو أبرد بكثير،‬

Çok daha serin olsa da...

"هذا أفضل بكثير!"

"Bu çok daha iyi!"

وأكثر من ذلك بكثير.

ve buna benzer daha bir sürü haberler vardı

الأشياء الاخرى أهم بكثير،

diğer şeyler daha önemlidir,

إنها أثقل منه بكثير.

O, ondan çok daha ağırdır.

أظنه أفضل بكثير الآن.

Bence o şimdi çok daha iyi.

ولكن تعلم التزلج , أصعب بكثير.

ancak snowboard öğrenmek daha zor.

‫درجة الحرارة أصبحت أقل بكثير.‬

Burası çok daha serin.

أو لن يكون أفضل بكثير؟

Ya çok daha iyi olmaz mı?

الحدث أكثر من ذلك بكثير

Olay çok daha fazlası

أنت تسبح أفضل منه بكثير.

Ondan çok daha iyi yüzebilirsin.

تلك السيدة أكبر مني بكثير.

O kadın benden çok daha yaşlı.

وافضل بكثير من اسقاط ميركوتور

Merkatör'den çok daha iyi.

وهذا جعل حياتي أفضل بكثير.

ve bu hayatımı daha iyi bir hâle getirdi.

اليوم، حياة سامي أفضل بكثير.

Bugün Leyla'nın hayatı çok daha iyidir.

ستصنعون عالمًا أفضل بكثير لبناتكم وحفيداتكم.

kızlarınız ve kız torunlarınız için çok daha adil bir dünya yaratıyor olacaksınız.

علّمنا التاريخ أنّ الأمر أصعب بكثير.

Tarih bize bunun sandığımızdan çok daha zor olduğunu gösterdi.

‫وسيكون جيداً للدواء، فحرارته ألطف بكثير.‬

ve bu ilaçlar için iyi olurdu. İçerisi çok serin.

وفي هذا، هي أكبر مني بكثير،

O, benden çok daha büyük.

لقد كُنّ أكبر بكثير من الذكور،

Erkeklere göre çok daha büyükler,

ولكن هناك تطبيقات أوسع بكثير لهذا.

Ama aynı zamanda çok daha geniş uygulamaları var.

لذلك إذا كان النقل أبطأ بكثير

yani aslında ulaşım çok daha yavaş olmuş olsaydı

‫كان يقظًا وأكثر ذكاءً مني بكثير.‬

Benden binlerce kat daha uyanık ve zekiydi.

من تكون أهم بكثير مما تملك

Ne olduğun neye sahip olduğundan daha önemlidir.

هو اليوم يشعر أنه أفضل بكثير.

O bugün çok daha iyi hissediyor.

لكن الأجسام الأكبر بكثير اصطدمت بالأرض.

Fakat daha büyük nesneler Dünya ile çarpıştı.

اتسعت آفاقهم، وبدؤوا يقرؤون أكثر بكثير.

Ufukları açıldı, daha çok okumaya başladılar.

لم يكن توم اكبرمن ماري بكثير

- Tom Mary'den çok fazla yaşlı değildi.
- Tom, Mary'den çok daha yaşlı değildi.

وبعد ذلك نقوم بضرر أكبر بكثير للفتيات

Kızlara çok daha büyük bir kötülüğü, onları

أصبحت الشركات أفضل بكثير في التلاعب بالمنظومة.

Sadece şirketler sistemle oynamada çok daha iyi hâle geldiler.

حتى أبسط المهام والوظائف أصبحت أصعب بكثير.

en basit işler bile giderek daha zor gelmeye başladı.

ولكن للكثير منهم الخيار البديل أسوأ بكثير،

Ama çoğu için alternatif daha kötü.

‫كانت الزجاجة لتصبح‬ ‫طريقة أفضل بكثير للهبوط.‬

Matarayı kullanmak çok daha iyi bir yol olurdu.

في عالم بدا أكبر بكثير بالنسبة لي.

ifade edemememi hatırladım.

‫رؤيته الليلية أفضل بكثير من خنزير الماء.‬

Gece görüşü kapibaranınkinden çok daha iyidir.

‫لكن بعد حلول الظلام،‬ ‫يكون أفضل بكثير.‬

Karanlıktaysa... ...çok, çok daha iyi görürler.

‫كاشفةً ازدحام الليل‬ ‫بكثير من التحديات العجيبة...‬

Gecenin sıra dışı zorluklar ve benzersiz fırsatlarla dolu olduğunu...

لديهم قيم روحية أكبر بكثير من المال

Paradan çok daha büyük manevi değerleri vardır

وهذه القفزة جزء من اتجاه أكبر بكثير.

Ve bu atlama çok daha büyük bir eğilimin parçası.

‫هذا الوحل أصبح أعمق بكثير،‬ ‫مع اقتراب المد.‬

Ah, gelgitler arttıkça çamur daha da derinleşiyor.

والذي له مذاقٌ رائق وطريقة استخدام أسهل بكثير

Nikotin tuzunun tadı daha yumuşak, kullanımı çok daha kolay

ونتيجة لذلك أصبح الاستمتاع بالمحتوى وحدنا أسهل بكثير.

ve sonuç olarak tek başımıza o içerikten zevk almamız oldukça kolaylaştı.

سأستخدم أدوات أصغر بكثير، شيء كتلك التي هناك.

O hâlde daha küçük bir cihaz kullanacağız, tıpkı bunun gibi.

أولئك الذين أمامنا يمكن أن يذهبوا أكثر بكثير

bizden öncekiler çok daha fazla gidebiliyordu

يتطور الجانب الأيسر أكثر بكثير، لأنه يُشغَّل أكثر

sol taraf daha fazla gelişiyor

هي اليوم أحسن بكثير مما كانت عليه البارحة.

O, bugün dünden çok daha iyidir.

ولكن سأُخبركم بأنني أكبر بكثير مما يبدو علي

ama söyleyeyim göründüğümden daha yaşlıyım.

‫فبعض قطاعات الأسرة البشرية‬ ‫تسبب أضرارا أكبر بكثير, في‬

Toplum üretimden ve tüketimden soyutlanamaz.

في الواقع، ربما أكثر بكثير من باقي المحيط برمته.

Hatta belki de okyanusun kalan kısmındaki tüm canlıların toplamından daha fazla.

أكثر بكثير ممّا يتعلّم من الانتصارات والحياة السهلة. "الشرطة"

çok daha fazla şey öğreniyor bence. POLİS

بالطبع، إن الاتفاق على ارتفاع برج إيفل أسهل بكثير

Tabii ki Eyfel Kulesi'nin uzunluğunda mutabık kalmak;

ذلك أعلى بكثير من أي مٌقدم محتوى في الوقت الحالي؟

Bu herhangi bir içerik üreticisinin yatırdığından çok daha fazla değil mi?

بناؤها أصعب بكثير. هل تندم على أيّ شيء في حياتك؟

Tekrar inşa etmek ise çok daha zordur. Hayatında pişman olduğun bir şey var mı?

فعندها نحن في خطر أعلى من ذلك بكثير لصحة نفسية سيئة.

kötü bir ruh sağlığına sahip olma riskimiz çok daha yüksek olur.

اعظم بكثير اذ ان طاقة التسخين لغاز الضحك اعلى مئتين وخمسةً

iki yüz altmış beş kat daha yüksek olduğu için küresel ısınma üzerindeki etkileri

من العدائين أو الدراجين في الخارج هي أقل بكثير مما توقعت.

ya da bisiklet sürenlerden kapma riskinin sandığımdan daha düşük olduğunu fark ettim.

وبفضل هذا، نتيجةً لقراءتي بسرعة أكبر بكثير، بدأت أقرأ كتبًا أكثر.

ve bu sayede çok daha hızlı okuduğum için daha fazla kitap okumaya başladım.

‫إذن يمكننا التخييم في هذا الكهف،‬ ‫وسيكون جيداً للدواء، فحرارته ألطف بكثير.‬

Bu mağarada kamp yapabiliriz ve bu ilaçlar için de iyi olur. İçerisi çok daha serin.

على العكس ، إذا أخذوها إلى الدولة ، فسوف يحصلون على أموال أكبر بكثير.

Aksine devlete götürseler aslında çok daha büyük paralar alacaklardı

لكن الخبراء وضعوا رقم أقل من ذلك بكثير حوالي 3 مليون شخص فقط

Ancak uzmanlar çok daha düşük, sadece 3 milyon insanın katılımını ortaya koyuyor

نستطيع تعلم كثير من الأمور عند استخدامنا الجُمَل. وأكثر بكثير من مجرد الكلمات.

Cümleler bize çok şey öğretebilirler ve kelimelerden çok daha fazlasını.

ومع ذلك، فإن صلاح الدين البالغ من العمر 31 عامًا أثبت أنه أفضل من هذا بكثير

Ancak, 31 yaşındaki Saladin Adid’in pazarlık ettiği şeyden daha fazlası olun.

- إنها أطول مني بكثير.
- إنها تفوقني طولاً بمقدار كبير.
- الفرق بيني و بينها في الطول كبير.

O benden çok daha uzun.