Translation of "لديهم" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "لديهم" in a sentence and their turkish translations:

لديهم بنتان.

Onların iki kız çocuğu var.

لديهم شيء مشترك،

Ortak bir noktaları var.

"ليس لديهم مواصلات".

“Ulaşım imkânları yok.”

كان لديهم صورة

bir fotoğrafları çıkmıştı

كان لديهم حالة

Bir şartları vardı

لديهم هيكل مختلف

Değişik bir yapıya sahipler

لديهم حس الفكاهة.

Onların espri anlayışı var.

بعضهم لديهم أنوف طويلة

bazlarının burunları uzundur bazılarının dilleri

يقول لديهم نسخ فقط.

Ellerindeyse sadece kopyalarının bulunduğunu söylüyor

ربما لديهم كل شيء

muhtemelen hepsi vardı

لديهم تصورات غير مفهومة

anlaşılamayan algıları vardır

لديهم الكثير من الطلبة.

Onların bir sürü öğrencisi var.

لديهم بطانية واحدة فقط.

Onların sadece bir battaniyesi var.

الأطفال هنا لديهم فرصة ضئيلة أو بالأحرى ليس لديهم فرصة للتعليم.

Burada çocukların eğitime ya çok az ya da hiç erişimi yok.

أطفالنا لديهم كل الأسباب للقلق.

Çocuklarımız endişe duymakta çok haklı.

إدراك بمكان تواجد النقص لديهم.

ilaç eksikliği yaşayan yerleri gösteriyor.

لديهم مسيرات نساء حول العالم.

Dünyanın her yerinde Kadın Yürüyüşleri yapıldı.

أشخاص موهوبين للغاية، لديهم انتماء،

aşırı yetenekli insanlar, sıralama

أو أصلحنا المنازل التي لديهم،

veya mevcut evleri onarıyoruz.

لديهم درع بلاستيكي وبعض عشب.

Plastik bir koruma ve çim var.

هل لديهم الحمار بالنسبة لنا؟

gıcıkları mı var bize?

عندما يكون لديهم جمال هائل

muazzam güzellikleri varken

بالطبع ، لديهم أيضًا عضويات مدفوعة.

Tabi bunun yanı sıra ücretli üyelikleri de var.

لديهم اربعة فصول في الصباح

Onların sabahleyin dört dersi var.

ليس لديهم أي وقاية للأجسام المضادة،

Herhangi bir antikor koruması yoktur

لديهم كل القوة في ذلك الموقف.

Bu durumda, tüm güce sahipler.

ونخطيء الرجال الذين لديهم ميول انتحارية.

ve erkekleri intiharı düşündüğü için hatalı görüyoruz.

لديهم عادة تقييم الأوضاع بشكل واقعي،

Gerçekçi bir şekilde değerlendirme,

‫لديهم قدرة أفضل على حل المشاكل،‬

daha iyi problem çözücüler,

لكنهم أخبروني أيضاً أنهم لديهم مخاوف.

Ancak bana korkularından da bahsediyorlar.

لديهم أرائك من نوع واحد متساو،

Kanepeleri aynı türden,

الأتراك لديهم ميزة عدم تسجيل الحروب

Türklerin yaptığı savaşları kayıt etmeme gibi bir özelliği var

التجار المتدينون لديهم ألعاب في أيديهم

din tüccarlarının elinde oyuncak olması

لديهم جيش بملايين الجنود ولا يهزمون

milyonlarca askeri olan bir ordusu var ve yenilmiyorlar

ثم كان لديهم فكرة جديدة أخرى:

Sonra yeni bir fikir daha öne sürdüler:

ليس لها مالك محدد ، لديهم مساهمين.

Belli bir sahibi yok.Hissedarları var.

ولأنهم ليس لديهم أيّ خيار آخر.

Çünkü başka bir seçenekleri yok.

حيث يتعلّم الناس ويبذلون كل ما لديهم.

ki böylece ders çıkarıp kendilerinin en iyi ve faydalı hâllerine gelebilirler.

لكن عندما لم يعد لديهم نقود لتدريسي

fakat sonra ailemin parası bitti.

أعني جميعهم لديهم نفس الجذور، أليس كذلك؟

Yani hepsinin temelinde aynı şey var, değil mi?

والأشخاص الذين لديهم محل سيطرة داخلي قوي،

ve güçlü bir içsel kontrol odağa sahip insanların

حسنٌ، المهندسون لديهم فهم مسبق جيد جداً

Mühendisler zaten alüminyum, çelik ve plastiğin

لديهم قيم روحية أكبر بكثير من المال

Paradan çok daha büyük manevi değerleri vardır

الناس ليس لديهم اتصال مباشر مع الخفافيش

insanların yarasalarla doğrudan bir bağlantısı yoktur

الرعاة لديهم النمل الأحمر هناك النمل القاتل

çobanı var kırmızı karıncalar var katil karıncalar var

جميع اليابانيين تقريبا لديهم شعر داكن اللون.

Neredeyse tüm Japonlar koyu saça sahiptir.

لديهم ثلاثة قطط، ليسوا بحاجة لقط آخر.

Onların zaten üç tane kedisi var, başka birine ihtiyaçları yok.

- إنه الخيار الوحيد لديهم.
- إنه خيارهم الوحيد.

Bu onların tek seçeneği.

لديهم روبوتات شحن في محطّة الوقود هذه.

Onlar bu benzin istasyonunda robotları şarj ediyorlar.

كان لديهم فيديو عن فريقين يلعبان كرة السلة،

Ellerinde basketbol oynayan iki takımın videosu vardı ve deneklerden

اعتقادك أن من لديهم المال أكثر ذكاءً منك؟

Düşünün paralı insanlar sizden daha mı zeki?

وأن لا مشكلة لدينا مع أي شعور لديهم؟

nasıl hissederlerse hissetsinler sorun olmadığını söyleyemez miyiz?

لقد قـلّ الثبات النفسي لديهم لاتخاذ قرار منطقي،

Mantıklı karar vermek için gerekli öz denetimden mahrumdular,

حرصت على أن يوصلوا ما لديهم من معرفة.

Bunların anlatılmasını sağladım.

وجدت مناصرين الذين لديهم نفس الفكرة في نفس الوقت،

benimle aynı fikre sahip destekçiler buldum

ويصبح هؤلاء بإمكانهم نقله لأشخاص آخرين ليس لديهم مناعة

Onlar da sadece diğer bağışıklığı olmayanlara bulaştırabilir.

‫لديهم ثقة أكبر في الأنظمة السياسية ‫وقدرتهم على التأثير فيها.‬

politik etkinlikleri daha üstün.

لا أعتقد أن هناك شيء خاطئ بالرجال الذين لديهم أفكار انتحارية،

Erkeklerin akıllarından intihar düşüncesi geçirmesinde bir yanlış yok

الذين لديهم ما يكفي من الجرأة ليحلموا أحلامًا كبيرة ويقاتلوا بقوة،

yeterince cesur kefalet karşıtlarımız var,

لاعبي كرة القدم الذين لديهم علاقة بالمافيا في عالم كرة القدم

futbol dünyasında mafya ile ilişkisi olan futbolcuları

لديهم احتياجات غذائية عالية لأن عملية التمثيل الغذائي الخاصة بهم سريعة

metabolizmaları hızlı olduğu için yüksek besin ihtiyaçları vardır

أولئك الذين ليس لديهم أطفال يذهبون إلى تلك المنطقة مرة أخرى

çocuğu olmayanlar ise yine o bölgeye gidiyorlar

في هذا الجدول ، حاولنا شرح نسب الأشخاص الذين لديهم دوائر ومربعات.

İnsanın oranları çember ve kareyle anlatılmaya çalışılmış bu tabloda

أعرف ملحدين لديهم من الإنسانية أكثر من كل هؤلاء المتدينين والاشتراكيين.

Ateistlerin tüm dindar ve sosyalistlerden daha merhametli olduğunu biliyorum.

الناس الذين لديهم مثل هذه الأكاذيب يلاحظون في المجتمع على أي حال

bu kadar yalan ile içli dişlı olan insan ise toplumda fark ediliyor zaten

كما أنهم يميلون إلى الاستقلال الذاتي، ويرغبون في أن يكون لديهم أشياءَ يمتلكونها.

Özgür olmayı çok ister, her şeyi kişiselleştirmeyi severler.

وفقًا للملاحم الإسكندنافية القديمة ، كان لديهم قاعدة محصنة على ساحل البلطيق ، في جومسبورج.

Eski İskandinav destanlarına göre, Baltık kıyısında Jomsborg'da müstahkem bir üsleri vardı.

بدأ قطع الرأس وأصر آل Jomsvikings ، الذين كان لديهم رمز خاص بهم يمنعهم

Kafa kesimi başladı ve herhangi bir noktada korkularını ifade

وكان لديهم ما يقرب من الثلاث دقائق حتى ينقلوا الفكرة إلى باقي الفصل.

Ve bir fikri sınıfa sunmadan önce yaklaşık üç dakikaları var.

‫كل الرخويات التي تصطادها،‬ ‫هي حيوانات يسهل اصطيادها،‬ ‫لكن لديهم أصداف قوية للغاية.‬

Tüm yumuşakçaları yakalaması çok kolay ama inanılmaz sert kabukları var.

أعتقد أنه يعتمد على ذاكرة العائلة ، والأشخاص الذين لا يعرفون القراءة والكتابة غالبًا ما يكون لديهم

Bence bu aile hafızasına dayanıyor ve okuyamayan ve yazamayan insanların çoğu zaman

ألمانيا يعلم أنه سوف يخسر حرب استنزاف طويلة ضد الحلفاء، الذين لديهم قدر أكبر من الموارد.

Almanya uzun bir yıpranma savaşını kaybedeceğini bilir daha büyük kaynaklara sahip Müttefikler'e karşı.

ولكن بالنسبة لأولئك الذين لديهم فضول ، يمكنك العثور على معلومات حول عدد pi تحت هذا الموضوع عند إدخال canerunal.com

ama merak edenler için canerunal.com sitesine girdiğinizde bu konu altında pi sayısı ile ilgili bilgileri bulabilirsiniz