Translation of "الألم" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "الألم" in a sentence and their turkish translations:

الألم،

Acı.

أين الألم؟

Ağrı nerede?

الألم لا يطاق

Ağrı dayanılmaz.

كان الألم فظيعاً.

Ağrı korkunçtu.

تحمّلت الألم بشجاعة.

O, ağrıya cesurca katlandı.

ولكن أيضا عن الألم.

acı hakkında da konuşmamızdı.

الشفاء ليس محو الألم.

iyileşmek, acıların silinmesi demek değil.

لن يكون صداعنا الألم

başımız ağrıyacak canım

عليك أن تتحمل الألم.

Ağrıya katlanmalısın.

ألا ترى الألم الذي آلمك؟

Nedir seni yaralayan acı

كنت أزيل الظلام وأقطع الألم

Seyircinin rahatı için karanlığı süslüyor, acıyı kesiyor

- أين الألم؟
- أين تحس بالوجع؟

Ağrı nerede?

‫فإن يدي تتورم ويعود الألم مجدداً.‬

elim şişer ve acı geri dönerdi.

كما تعلمون لقد رأيتم الألم، أيضاً.

Biliyorsun, acıyı sen de gördün.

لكنّ الإنسان يتعلّم من الألم والمعاناة

ama insan acılardan ve zorluklardan, zaferlere ve kolay şeylere kıyasla

ليس بإمكاني أن أتحمل الألم أكثر.

Acıya daha fazla katlanamam.

أو لدرء الألم، حين نأكل لسد الجوع.

veya aç olmanın acısından kaçınmak.

‫يمكن أن يخففوا من الألم على اليابسة.‬

Karada acıyı azaltmanın bir yolu var.

واتضح أنه كان قد عانى من نفس الألم.

Aynı acıya katlandığı ortaya çıktı.

حتى لو لم يكن الألم قد نُسي تمامًا،

Hissettiğimiz acı hiç bir zaman tamamen unutulmayacak

لجأ سامي إلى الكحول و المخدّرات لإيقاف ذلك الألم.

Sami acıyı durdurmak için alkol ve uyuşturucuya yöneldi.