Translation of "العربيّة" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "العربيّة" in a sentence and their turkish translations:

هل العربيّة صعبة؟

Arapça zor mudur?

تعلّم سامي العربيّة.

Sami, Arapça konuşmayı öğrendi.

هو دراسة اللغة العربيّة.

Arapça öğrenmekti.

بدأ سامي دروسا في العربيّة.

Sami, Arapça derslerine başladı.

بدأتُ بدراسة العربيّة لأسباب خاطئة للغاية.

Arapça öğrenmeye çok yanlış sebeplerle başladım.

- العربيّة ليست معقّدة.
- العربيه غير معقده

Arapça karmaşık değil.

- فاضل يتكلّم العربيّة.
- فاضيل يتحدث العربيه

Fadıl Arapça konuşuyor.

يريد فاضل أن يتعلّم أبناؤه العربيّة.

Fadıl, çocuklarının Arapça konuşmayı öğrenmesini istiyor.

- سامي يتكلّم العربيّة.
- سامي يتحدث العربيه

Sami Arapça konuşur.

ينبغي أن يتعلّم فاضل شيئا من العربيّة.

Fadıl'ın biraz Arapça öğrenmeye çalışması gerekir.

كانت ليلى تتكلّم العربيّة لكنّها كانت أمريكيّة.

Leyla, Arapça konuştu ama Amerikalıydı.

ترجم سامي القرآن من العربيّة إلى الإنجليزيّة.

- Sami Kuran'ı Arapçadan İngilizceye çevirdi.
- Sami İngilizce Kuran meali yazdı.

أنا متأكّد أنّ سامي لا يستطيع تكلّم العربيّة.

Sami'nin Arapça konuşamayacağına oldukça eminim.

ذهب سامي إلى المملكة العربيّة السّعوديّة لأداء الحجّ.

Sami geleneksel Müslüman haccı için Suudi Arabistan gitti.

تزوّج فاضل بفتاة لم تكن قادرة على تكلّم العربيّة.

Fadıl, Arapça konuşamayan bir kızla evlendi.

لا يتكلّم فاضل العربيّة بنفس الطّلاقة الّتي تتكلّمها بها ليلى.

Fadıl, Leyla kadar akıcı bir şekilde Arapça konuşmaz.

بما أنّ فاضل لم يكن قادرا على تكلّم العربيّة، تكلّم التّركيّة.

Fadıl hiç Arapça konuşamıyordu, bu yüzden Türkçe konuştu.

كانت ليلى تحلم بالعربيّة، تفكّر بالعربيّة، تتكلّم العربيّة و تبكي بالعربيّة.

Leyla, Arapça rüya gördü, Arapça düşündü, Arapça konuştu ve Arapça ağladı.