Translation of "حيث" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "حيث" in a sentence and their turkish translations:

حيث سيكبر الأطفال،

bir diğer macera olarak gördükleri

‫حيث الحياة...‬ ‫والموت...‬

Yaşamın... ...ve ölümün...

‫حيث تخرج المفترسات.‬

Yırtıcılar ava çıkar.

حيث تعود الأعراض غالباً، ومن ثمّ تعود من حيث بدأت.

Belirtiler sık sık geri gelir ve başladığınız yere geri dönersiniz.

خاصةً حيث يتواجد الأطفال، حيث تضطر الأمهات العازبات إلى تربيتهم.

Çocuklarla, çocuklarını büyütmek için çalışan bekâr annelerle.

حيث ستعرف سبب وجودك

Var oluşunuzun nedenini bileceksiniz

تاركة إيانا حيث بدأنا.

yere getirip burada tekrar bir araya geliyor.

حيث تحدث الإبداعات الرائعة.

mutlu yere geçin.

حيث معنى كاميرا بالهنغارية،

Macarcada kamera için kullanılan kelimenin

لأننا حيث نوجد الآن،

Çünkü şimdi olduğumuz yer

‫حيث تحدد أنت الخيارات.‬

sizin yardımınıza ihtiyacım var.

حيث تجتمع أجيالٌ مختلفةٌ

farklı jenerasyonlar bir araya gelir ki

‫حيث جاءها أقرباؤها لنجدتها.‬

Geniş aileleri imdada yetişiyor.

في السويد حيث أعيش،

İsveç'te yaşıyorum,

، حيث توفي عام 1826.

o kadar saygı görüyordu ki

حيث باسترجاع جسدي ليكون ملكي،

Vücudumu sahiplenirken anladım ki

حيث كان يجلس أبي وأخي.

babam ve ağabeyim de arkadalardı.

حيث النادلات غير محتمشات البتة.

garson kızlar yarı çıplak.

حيث نأخذ تشريح الحيوانات الحديثة،

fosil kayıtlarıyla karşılaştırdığımız

حيث جميع أنواع المواد الكيميائية

daha kompleks değişimlere uğramaya hazır,

حيث تزداد فعاليتها أكثر فأكثر.

Etkinliği gittikçe artıyor.

هذه الغرفة حيث نطبخ الطعام.

Bu oda yemeği sıcak yaptığımız yer.

حيث نسعى لتحقيق عائد للمستثمرين

hem de öğrenci çıktılarını geliştirmeye dikkat ederek

حيث لا يوجد هناك ساعة،

Saat yok,

حيث هناك مدرس مرحلة ثانوية،

İşte size bir ortaokul öğretmeni,

أي جانب حيث تصنعون شيئًا،

bunu tüm yönleriyle düşünmenizi istiyorum.

والنجاح حيث حاول الناس وفشلوا.

İnsanların denediği, ama başarısız olduklarını başarmak için.

حيث نزنه ونتحقق من جودته،

değerlendiriyor, kalitesine bakıyoruz

‫شرقاً، حيث لمحنا هذا الحطام.‬

Doğuya, enkazı gördüğüm yere gidiyoruz.

حيث كل الإجابات بأية حال.

olduğu öze dönme imkanı...

حيث تغير كل شيء فجأة.

sonra aniden tersine döndü.

القاعدة القارية هي حيث نعرفها

kıtasal taban bizim bildiğimiz üzerine bastığımız yer

حسب الأنواع حيث تستضيف الفيروسات

virüslerin konakçı olduğu türlere göre

وهنا حيث يأتي دور التحالف.

İşte arkadaşlık burada devreye giriyor.

حيث نتوقف عن بناء شخصية الطفل

ilişki merkezli sınıflar yaratarak

حيث ينتج عنه نتائج نادرة وقيمة،

bunların nadir ve değerli çıktıları olacaktır

حيث تم تصنيعها في بوتقة النجوم.

Onlar yıldızların potalarında üretildiler

حيث يتطلب التغيير الحقيقي والتأثير موارد.

gerçek değişim ve etki kaynaklara gereksinim duymuştur.

حيث تم إجباري للعودة للولايات المتحدة.

ve zorla ABD'ye geri döndürüldüm.

حيث ينتفخ بالوسط، مثلاً، دون القمة.

üst kısımda değil orta kısımda şişme gözlemleniyor.

حيث سيصبح هذا الأمر معركة صعبة،

Bu zor bir savaş olacak

حيث شعروا بالعزلة عن قيادتهم السياسية

ve ülkemizin geleceğini

أنا مفكرة بصرية، حيث أرى أفكاري.

Görsel düşünürüm, düşüncelerimi görebiliyorum.

سواءً من حيث القيمة أو الحجم...

hem değer, hem de hacim açısından --

وهو اضطراب بالبشرة، حيث تفقد صبغياتك.

Pigmentlerini kaybettiğin bir deri hastalığı.

حيث يحددون كمية ما يصطادونه بعناية

Ne yakaladıkları konusunda titizler.

حيث كانوا يحدثوني عن آمالهم وأحلامهم.

Bana umut ve hayallerinden bahsediyorlar.

حيث يمكنهم إنشاء أعمالهم التجارية الخاصة

kendi işlerini kurmak istiyorlar.

حيث يتم تصفية كل الضوء الأحمر.

çünkü tüm kırmızı ışığı filtreliyoruz.

حيث تمكن السلطان من تثبيت الجناح

ve Sultan kanattaki durumu dengelemeyi başarmıştı.

‫حيث يحدد القمر والمد نغم الحياة.‬

Ay ile gelgitlerin hayatın ritmini belirlediği bir dünya.

‫حيث يُشكل السلمون ربع نظامه الغذائي.‬

Beslenmesinin dörtte birini oluştururlar.

وذلك حيث يصبح الأمر معقدًا حقًا.

Ancak bu noktada işler gerçekten karışıyor.

حيث نسق حركة 200 ألف رجل ،

, 200.000 kişinin hareketini koordine etti

حيث كانت القوات تستعد لغزو إنجلترا.

Bruges Kampı'nın komutasına verildi . Burada , askerlerinin refahına

حيث حياة الغابة الحافلة والنابضة بالحياة

Hayat dolu bu ormanın bereketli yaşamı

هنا حيث توم يركن سيارته غالبا.

Bu Tom'un genellikle arabasını park ettiği yer.

حيث وُجد أن اللون الوردي لون مُهدئ.

çoğu insanı pembe olanı seçeceğini tahmin ettim.

حيث لم أتمكن من رؤيته من قبل

Daha önce göremediğim yerde

حيث طرحت على التلاميذ سؤالًا ليجيبوا عنه.

sınıfımda dersime cevaben bunları yazdı.

حيث سأقوم بالسحر بأي شيء يسميه الجمهور.

yaptığım bir "doğaçlama sihir" örneği.

حيث الصحة الجيدة وإيجاد الذات وإنعاش الروح

mükemmel sağlık, gerçek benliğinizi keşfetmek, ruhunuzu diriltmek,

حيث يتعلّم الناس ويبذلون كل ما لديهم.

ki böylece ders çıkarıp kendilerinin en iyi ve faydalı hâllerine gelebilirler.

إنّها الأكثر أهمية حيث يمكنك تحريك الإبرة.

Kayda değer bir şey yaptığınız ve en önemli olan şeyler onlar.

حيث -كما تعلم- يبذل الناس قصارى جهدهم

İnsanlar diğer insanları hoş karşılamak

حيث تتوسع جميع أجزاء الكيس أثناء الاستنشاق

nefes verme sırasında büzülen;

حيث يحافظ نظامنا المدرسي على التفاوت الاجتماعي.

ve çoğunlukla okul sistemimiz sosyal bölünmeyi sürdürüyor,

التوازن بين الاثنين هو حيث يكمن السر،

İkisinin arasındaki denge büyünün yattığı yer

كالقلب البشري من حيث استعماله في المجاز.

mecaz ve anlam açısından insan kalbi kadar ilham verici değil.

حيث حاولت أن تعلم شيئاً لشخص ما

bir durumda bulunduysanız

حيث نبدأ بمجموعة من الرجال السود المستعبدين

bir grup siyahının köleleştirildiği

حيث في الحلقة الأولى من الموسم الأول،

ilk sezonun ilk bölümünde

حيث تعتمد كل الأنواع على بعضها لتحيا.

diğerlerine bağımlı olduğu sonsuz ağın büyüsüne hayranım.

ولكن يبدأ حيث تبدأ عملية الشفاء نفسها.

İyileşme asıl burada başlar.

ذلك الجزء حيث يتوقع الكوميديين ويثقوا بنكاتهم

ve buna güvenilen bitiş sözlerine

من حيث ذلك الجانب الأساسي من الصّحّة.

tam 10 yıl yaşlandırıyor.

حيث عملت صحفية لأكثر من 20 عامًا.

bir satın alıma gönüllü oldum.

حيث أن هذه الازمة تتطلب منكم النضوج.

kendinizi geliştirme sorumluluğunu yükler.

حيث يمكنهم الحصول على نوعية تعليم جيدة

iyi bir eğitim alabilmeleri için

حيث سُجن وعُذّب لأكثر من 7 سنوات.

Hapsedildi, yedi yıl boyunca ona işkence ettiler.

الميدان هو مكان حيث يلتقي فيه الناس.

Meydan, insanların buluştuğu yerdir.

حيث حدد القاضي كفالة قدرها 500 دولار.

bir hakim 500 dolar kefalet belirledi.

سواءً من حيث الهوية أو التعداد السكاني.

tetiği çekenlere destek oldular.

‫حيث يساعدها المد في تخطي الحيد المرجاني...‬

Yüksek gelgit, resifi aşmalarına yardımcı olur.

لماذا نتحدث عن الطعام من حيث الوزن؟

Niye gıdadan ağırlık ölçüsü ile bahsediyoruz?

هل القتلة هم المافيا حيث يلجأ الناس

halkın sığınması gereken yer katiller mafyalar mıdır

هنا هو الاستوديو حيث خرجت تلك الأفلام

İşte o filmlerin çıktığı stüdyo

حيث أثبت لانز أنه ضابط شجاع ونشط.

Doğu Pireneler cephesinde İspanyollarla savaşmak için gönderildi .

حيث يعلم الأطفال المنحدرين من أُسر محرومة

hayatı nasıl tasarlayacaklarını öğreten ''Play For Tomorrow''

مايك لديه صديق حيث يعيش في شيكاغو.

Mike'ın Şikago'da yaşayan bir arkadaşı var.

حيث كانت حركة الهواء أفضل في تفريقها.

Hava akışı onları dağıtmakta çok daha başarılıydı.

حيث أن الفيروس نشأ في الأراضي الصينية.

"Virüs Çin'de ortaya çıktı,

"ما يمكنك القيام به ، من حيث المبدأ ،

'Yapabilecekleriniz, prensip olarak,

حيث كان عالمكم يشتت انتباهكم في الدرس يومها.

o gün dersi gölgelediği zamanlarınız olmuştur.

حيث كانت مصمم فقط لأن تستوعب ثلاث اشخاص.

ve bu çadır sadece üç kişilikti.

وهناك مقولة مشهورة للفيلسوف الإغريقي (هيريكليتوس) حيث قال:

Yunan filozof Heraclitus demiş ki:

حيث خصصوا فصلاً للطلاب السيئين وعددهم 25 طالبا.

25 yaramaz çocuk için özel bir sınıf vardı.

حيث، بشكل متزايد، حصة من الأرباح وصافي الدخل

ve orada giderek artan biçimde, hisse kârları ve net gelirler

حيث أن ذلك أكثر تأثيرا من كلمة "ساعدوني."

''yardım edin'' kelimesinden daha etkili.