Examples of using "شيئا" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir şeyim yok.
Oldukça büyük bir şeydi.
Bu beni dijital bir işaret fişeği haline getirdi.
dedi ki yahu yapın işte bir şeyler
bazıları da şey dedi;
Hiçbir şeyden korkmam.
O bir şey söyledi mi?
- Bir şey unuttun mu?
- Bir şey mi unuttun?
- Bir şey unutmuyor musun?
- Bir şey unutmuyor musunuz?
Benimle bir içki iç.
Bir şey söyledim.
O soğuk bir şey istiyor.
Harika yaptık.
Neden bir şey söyleyeyim?
Sen hiçbir şey yemedin.
Bu konu hakkında bir şeyler yaptık, değil mi?
Şunu anlamak zorundayız.
Bir şey dikmiyorum.
Neden onlar bir şey yapmıyor?
Neden onlar bir şey söylemedi?
Senden bir şey beklemiyorum.
Sana küçük bir şey getirdim.
Başka bir şey ister misiniz?
Jamal hiçbir şey söylemedi.
Fadıl hiçbir şey yapmadı.
Fadıl hiçbir şey bulmadı.
O Hiçbir şey bilmiyordu.
Sami korkutucu bir keşif yaptı.
Tom tuhaf bir şey görmüş.
- Sami endişe verici bir keşif yaptı.
- Sami ürkütücü bir keşif yaptı.
Sami'nin köpeği bir şeyi kokluyor.
Sami bir şey bekliyordu.
- Asla öyle bir şey görmedim.
- Hiç böyle bir şey görmedim.
Tümüyle, söyleyecek hiçbir şeyim yok.
Bir şey kaçırmak istemedim.
O unuttuğun bir şey değil.
Tom bir şey söyleyebilir.
Bir şeyi unutuyorsun, değil mi?
- Yiyecek bir şey istiyor musun?
- Bir şey yemek ister misin?
Tom, onun olmayan şeyi aldı.
Fadıl harekete geçmek zorunda olduğuna karar verdi.
estetik açıdan hoşnut edici bir şeyler buluyorsun.
Rahatsız olma ve küçümseme arası bir şey.
ve bu konuda fiilen hiçbir şey yapmadığım
"Nanette" bana herhangi bir şey öğrettiyse
birde şöyle birşey söyleyeyim ben size
Öyle aptalca bir şeyi sana ne söyletti?
Sanki bir şey olmamış gibi görünüyordu.
Bir şey söylemek istemedim.
Seninle görüşmek istediğim bir şey var.
Öyle bir şeyi nasıl unutabilirim?
Bir şeyler içmek için vaktin var mı?
Herkesi affet, hiçbir şey unutma.
Sana bir şey sorabilir miyim?
Ben sadece bir şeyleri kontrol etmek için gittim.
Ofisimde sana bir şey göstermek istiyorum.
Tom bir şey görmediğini söyledi.
Tom önemli bir şey söylemedi.
Bir şey anlamıyorsan bize bildir.
Tom farklı bir şey denemek istedi.
Bütün bu şeyin olduğunu unutalım.
Komik bir şey olabileceğini biliyordum.
Olumlu bir şey olmasını umuyorsan
ve hâlâ eşitsizlik hakkında hiçbir şey yapmadığımı düşündüm.
ve öğretmen canı çıkıyor bu insanlara bir şey öğretebilmek için
O kişi bir şey yapmak istemiyor.
Sanırım Tom'a bir şey olmuş olabilir.
Tom, zeminden bir şey aldı.
Her zaman dışarı çıkarım, bir şey unuturum. Her zaman!
Tom yemek için başka bir şey istediğini söyledi.
Tom'un öyle bir şey yapmayacağından eminim.
Fadıl bir şey duymuş olmalı.
Fadıl'ın biraz Arapça öğrenmeye çalışması gerekir.
Senin tanımadığın bu çocuğu tanıyorum.
Bunu biliyoruz ve buna yönelik bir şeyler yapmamız gerek.
her gün bu çocukların öğrenmesi gereken bir şey oluyordu.
Eğitimin yanısıra, çocuklara başka bir şeyin öğretilmesi gerek.
Vücut geliştirme şampiyonu bana virüs hiçbir şey yapmaz ya
Niçin böyle bir şey yapmayı istiyorsun?
Sen yanlış bir şey söyleyinceye kadar kimse dinlemez.
Yapmaman gereken bir şeyi yapıyormuşsun gibi görünüyorsun.
Söylememem gereken bir şey mi söyledim?
O dergide ilginç bir şey bulmadım.
Seni tanıyorum ve sen hiçbir şeysin.
Bence o yapmak için aptalca bir şeydi.
Hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için iyi, hoşunuza giden bir şey de sizin için kötü olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Ancak robotik cerrahi bir şeyi daha tanıttı:
Bugün ona tatlı bir şey yemesi için izin verilmiyor.
Ben açım; bu yüzden beni akşam yemeğine kadar idare edecek bir aperitif hazırlayacağım.
Bilmek bir şey değildir, hayal gücü her şeydir.
Allah asla küçük bir iyiliği bile unutmaz.
Bana birkaç dakika ayırabilir misin? Seninle konuşmak istiyorum.
Ben gelene kadar hiçbir şey yapmayın.
Jamal için hiçbir şey söylemeden kayıp olmak alışılmadıktır.
bir şeyin gerçekten üstesinden gelmek istiyorsak birbirimize yardım etmeliyiz.