Translation of "نتمكن" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "نتمكن" in a sentence and their turkish translations:

لم نتمكن من الذهاب كثيرا

çok gidemiyorduk yaşımız küçük annemiz çok izin vermiyordu

لم نتمكن من الانتهاء منه

Öve öve bitiremedik ha

لم نتمكن من المضي قدمًا

biz bir adım bile ilerleyemedik

لكي نتمكن من تحسين خياراتنا السياسية،

böylece kendi politik seçimlerimizi sadeleştirebiliriz

حتى نتمكن من تقسيمها إلى نوعين

yani aslında iki türe ayırabiliriz

لا لم نتمكن من العثور عليها

yok bulamadık

لم نتمكن من العثور عليه بعد.

bizler Sadece henüz bulamadık.

آمل أن نتمكن من اكتشاف ذلك بالضبط

umarım bunu da tam manasıyla keşfedebiliriz

ولن نتمكن من وضع آثار الذاكرة الجديدة بفعالية.

Bu yeni bellek izlerini etkin bir şekilde ortaya koyamayız.

لم نتمكن من العثور على صورة خاصة به

kendisine ait bir görüntüye ise rastlayamadık

ماذا لو لم نتمكن من إعطاء أحد الأشخاص البروبرانولول

Ya aldığı diğer ilaçlarla çatıştığından

ما لم نتمكن من إحداث نوع من التغيير الهيكلي.

Yine de yapısal bir değişime gidebiliriz.

لم نتمكن من شرح ذلك هناك ، دعونا نشرحها هنا

onu orada açılamadık burada açıklayalım

نحتاج إلى المزيد من التفاصيل حتى نتمكن من صياغة القصص.

Hikâye oluşturmak için biraz daha fazla detaya ihtiyacımız var.

وبالمعدل الذي نسير به، فلن نتمكن من توفير هذا العدد.

Bu oranda devam edersek, bu sayıya ulaşamayacağız.

توقفوا عن فتح الباب ، لم نتمكن من التوقف عن التسوق

Onlar kapı açmayı bırakmış biz avm yapmayı bırakamadık

لم نتمكن من معرفة ما كان يريد بول القيام به.

Biz Paul'ün ne yapmak istediğini çözemedik.

‫ما أسرع طريقة لهبوط هذا الجرف،‬ ‫بحيث نتمكن من إنقاذ "دانا"؟‬

Dana'yı kurtarmak için bu tepeden aşağı inmenin en hızlı yolu ne?

دعونا نتجول في تلك السنوات حتى نتمكن من فهم تلك السنوات

biraz o yıllarda dolaşalım ki o yılları anlayabilelim

‫الطقس أصبح بالفعل أكثر حراً،‬ ‫ولن نتمكن من النجاة هنا لفترة طويلة.‬

Hava şimdiden ısınıyor ve burada çok uzun süre hayatta kalamayız.

"كيف سنصل إلى القمر إذا لم نتمكن من التحدث بين ثلاثة مبانٍ؟"

"Üç bina arasında konuşamazsak Ay'a nasıl gideceğiz?"

‫ولن نتمكن من النجاة هنا لفترة طويلة.‬ ‫يجب أن نسرع ‬ ‫ونحاول اصطياد المزيد من الزواحف.‬

ve burada çok uzun süre hayatta kalamayız. Acele edip birkaç böcek daha yakalamalıyız.