Examples of using "كثيرا" in a sentence and their turkish translations:
Sizi çok seviyoruz.
- Gözlerim doldu.
- Çok duygulandım.
Sizi çok özlüyoruz.
çok konuşmazdı da
uzak duracağız o kadar
ama çok ta değil yani
- Seni çok özledim.
- Seni çok özledim!
Çok mu fazlaydı?
Bu çok hoşuma gidiyor.
O çok bağırıyor.
Tom çok içer.
O çok daha iyidir.
Jamal ona tapıyor.
Cohh: Doğrusu, pek sayılmaz.
sizlere paylaşmak istedim o kadar
neden yarasalar bu kadar çok gündeme geliyor?
Bu lafı çok duyarız
Zihniyet aslında pekte değişmemiş
Çok fazla uyumam.
Tom erkek kardeşine çok benziyor.
Onunla çok sık görüşmem.
Tom'u sık sık görür müsün?
Çok fazla TV izlemem.
Senin için çok endişeliyiz.
Tom, bürokrasiyi çok seviyor.
Bu gece çok yorgun hissediyorum.
Leyla çok üzülmüştü.
Niye bu kadar şanssızsın?
Bir sürü el hareketi yapacağım.
çok gidemiyorduk yaşımız küçük annemiz çok izin vermiyordu
bizler o kadar da değil diye düşünürken
Mary çok su içer.
Seni bugün de çok seviyorum.
Buraya çok sık gelmem.
Fadıl çok fazla konuşuyor.
Sami partilere sık sık davet edilmiyor.
Sami çok okuyup yazar.
Neden bu kadar şapka takmaktan hoşlanıyorsun?
Çok konuşuyoruz, değiI mi?
ve sonrasında, bu boksörler çok içmiş gibi hissediyorlar.
Ve benim cevabım hâlâ çok geç olmadığı.
tavanınız akmıyor,
İnsanlar bu duruma çok güldü
Sorun güneş enerjisinin çok fazla maliyetinin olması.
Ben gerçekten alışveriş merkezi mağazalarını beğenmiyorum.
Mary'nin sırt ağrısı ona işkence yapıyordu.
O, sık sık kötü tavsiyeleri dinledi.
Tom Fransızcayı çok fazla konuşmaz.
Tom sadece ananaslı kek seviyor.
Bugün Müslüman olduğum için çok memnunum.
Sami ve Leyla çok tartışıyorlardı.
Sami sık sık annesiyle kavga etti.
Tom geçen sene çok seyahat etti.
Tom bugün oldukça meşgul, değil mi?
içimizde bu kadar çok acı çekmemize şaşmamak lazım.
Hıristiyan nüfusa sürekli kötü muamele eden Frenk birliklerinin edepsizliğini vurguladılar.
Almanya'da çok Cezayirli buldun mu?
Tom kan kaybediyor.
Onların bizden çok daha fazla sorusu olacak.
Sen ve ben çok tartışıyor gibi görünüyoruz.
Sami hayat doluydu.
Geçen ay çok çalıştım.
Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.
değer veriyoruz böyle küçük yalanlarınada çokta önemsemiyoruz takılmıyoruz yani
Virüsten korkulmaması gerekiyor çok da önemli değil
Hayatında geriye baktığında, o derin üzüntü duymuştur.
Biz bu nehirde çok yüzerdik.
Fadıl, Leyla ile çok vakit geçirmeye başladı. Ayrılmazlardı.