Translation of "السياسية" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "السياسية" in a sentence and their turkish translations:

في وسط منظمتنا السياسية.

ileten kişi oldu.

من خلال الاختلافات السياسية العميقة.

politik fay hatlarını geçebilmeli.

كنت متخصّصة في العلوم السياسية،

Siyaset bilimi mezunuyum

حيث شعروا بالعزلة عن قيادتهم السياسية

ve ülkemizin geleceğini

لكي نتمكن من تحسين خياراتنا السياسية،

böylece kendi politik seçimlerimizi sadeleştirebiliriz

فهذه الحركات السياسية صنعت مجدها بأفكار

Yani bu gibi siyasi partilerin savundukları fikirler, eninde sonunda

لكنها ببساطة تتعلق بانتمائنا للأطياف السياسية المختلفة.

siyasi yelpazede hangi noktada olduğumuzla alakalı.

الجدال بشأن المسائل السياسية والمسائل الخاصة مختلف.

Özel sorunları tartışmakla siyasi meseleleri tartışmak aynı şey değil.

يجب أن تبقى المسائل السياسية مستقلّة تماماً.

Siyasi meseleler tamamen bağımsız olmalı.

من الاتفاق على القضايا الأخلاقية، السياسية والأيديولوجية.

ahlaki, politik ve ideolojik konulardan daha kolay.

بل حتى الأزمات السياسية والتي تؤدي لأزمات اللجوء -

ve hatta mülteci krizlerine yol açan politik krizleri...

‫لديهم ثقة أكبر في الأنظمة السياسية ‫وقدرتهم على التأثير فيها.‬

politik etkinlikleri daha üstün.

بغض النظر عن خصوماتهم السياسية، فإن قطز وبيبرس كانوا رجالًا

Politik düşmanlıkları dışında Qutuz ve Baybars

ما هو المقصد الذي كان على جدول الأعمال في الأحداث السياسية من قبل

prempter nedir daha önce siyasi olaylarda da gündeme gelmişti

‫سواء كنا في المنزل أو في المدرسة‬ ‫أو في العمل أو في الساحة السياسية،‬

İster evde olalım, ister okulda veya işte ya da siyasi bir arenada.

على الرغم من أن الخلافة العباسية لم تعد مركز القوة السياسية في العالم الإسلامي

İslamın merkez gücü olmayı kaybetmiş olan Abbasi Halifesi

إننا في هذه البلاد، ننهض أو ننهار كأمة واحدة؛ كشعب واحد. فلنقاوم نزعة الوقوع في نفس الروح الحزبية، وصغائر الأمور، وعدم النضج، هذه الأشياء التي سممت حياتنا السياسية ردحاً من الزمن.

Bu ülkede, biz, yükvücut bir millet, yekvücut bir halk olarak yücelir veya düşeriz. Gelin, siyasetimizi uzun zamandır zehirleyen o aynı partizanlık, detaycılık ve hamlık duygularının cazibesine, hep birlikte karşı koyalım.