Examples of using "السياسية" in a sentence and their turkish translations:
ileten kişi oldu.
politik fay hatlarını geçebilmeli.
Siyaset bilimi mezunuyum
ve ülkemizin geleceğini
böylece kendi politik seçimlerimizi sadeleştirebiliriz
Yani bu gibi siyasi partilerin savundukları fikirler, eninde sonunda
siyasi yelpazede hangi noktada olduğumuzla alakalı.
Özel sorunları tartışmakla siyasi meseleleri tartışmak aynı şey değil.
Siyasi meseleler tamamen bağımsız olmalı.
ahlaki, politik ve ideolojik konulardan daha kolay.
ve hatta mülteci krizlerine yol açan politik krizleri...
politik etkinlikleri daha üstün.
Politik düşmanlıkları dışında Qutuz ve Baybars
prempter nedir daha önce siyasi olaylarda da gündeme gelmişti
İster evde olalım, ister okulda veya işte ya da siyasi bir arenada.
İslamın merkez gücü olmayı kaybetmiş olan Abbasi Halifesi
Bu ülkede, biz, yükvücut bir millet, yekvücut bir halk olarak yücelir veya düşeriz. Gelin, siyasetimizi uzun zamandır zehirleyen o aynı partizanlık, detaycılık ve hamlık duygularının cazibesine, hep birlikte karşı koyalım.