Translation of "كونه" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "كونه" in a sentence and their turkish translations:

كان سامي يحبّ كونه مسلما.

Sami Müslüman olmaktan çok memnundu.

متى يتوقف الكوكب عن كونه كوكبًا؟

Ne zaman bir gezegendi ve ne zaman olmayı bıraktı?

نحن نفكر فيه كونه، كما تعلم:

olarak düşünmüyoruz, şöyle diyoruz:

كونه جديداً على الفريق وشعوره كغريب بينهم

Takıma yeni katılmış, yabancı hissediyor

فقط بسبب كونه شُخص بالخطأ في المقام الأول

kendi kendine iyileşen birinin hikâyesi.

وبالرغم من كونه مقصوصا على طوله، يبقى قطعة واحدة.

boylu boyunca kesilse de bir parça kalır.

هل نحن معتادون جدا على الحديث عن كونه الغربب؟

bunun yabancı olduğundan bahsetmeye çok mu alıştık?

الحراري. كونه مسؤولاً عن اكثر من خمسةٍ وستين بالمائة من

yüzde altmış beşinden fazlasından sorumludur

في وقت لاحق ، منح الفيلق الثالث شرف كونه أول القوات التي تدخل برلين.

Daha sonra Üçüncü Kolordu'ya Berlin'e giren ilk birlikler olma şerefini verdi.

- أنكر توم كونه متورط في القضية
- لقد أنكر توم أنه متورط في القضية

Tom olaya karıştığını kabul etmedi.

لم يكن يدفعها رامي كونه من داخل دائرة الحكم وصعد في ذات نجم ال

Rami, iktidar çemberinden olduğu ve Asma al-Akhras'ın akrabaları olan Al

بغضّ النظر عن كونه متعبًا أو لا، سيكتب في مذكّراته قبل أن يخلد إلى النوم.

Ne kadar yorgun olursa olsun, yatmadan önce günlüğünü yazar.