Examples of using "مسلما" in a sentence and their turkish translations:
- Sami Müslüman değildi.
- Sami gayrimüslimdi.
- Sami Müslüman olarak yetiştirildi.
- Sami Müslüman bir ailede yetişti.
- Sami Müslüman doğdu.
- Sami Müslüman olarak doğdu.
Sami Müslümandı.
Bir müslüman olmak istiyorum.
Sami sıradan bir Müslüman'dı.
Sami iyi bir Müslüman'dı.
Sami Müslüman bir öğrenciydi.
Sami Müslüman ismi aldı.
Sami gayrimüslimdi.
Sami bugün Müslüman olduğu için çok mutlu.
- Sami Müslüman olarak doğdu ve yetiştirildi.
- Sami doğma büyüme Müslüman'dı.
Sami Müslüman olmaktan çok memnundu.
Sami bir Müslüman olarak kendini çok soyutlanmış hissediyordu.
Bugün Müslüman olduğum için çok memnunum.
Sami'nin hücre arkadaşı Müslüman'dı.
Sami hayatında hiç Müslüman biriyle tanışmadı.
Sami nasıl Müslüman olunacağını bilmiyordu.
Jim, İslam'a geçtikten sonra bir Müslüman ismi aldı.
Fadıl bir Müslüman olmamasına rağmen oruç tutmaya başladı.
Sami Müslüman olmak istiyordu.
Sami Müslüman olarak ölmek istiyordu.
Müslüman, Hristiyan ya da ateist; her kim olursanız olun, benim için saygıyı hak eden bir insansınız.