Translation of "الكوكب" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "الكوكب" in a sentence and their turkish translations:

‫حول الكوكب،‬

Dünya'nın dört bir yanında

ما هو الكوكب؟

O bir gezegen miydi?

لكن الكوكب سيبقى.

ama dünya hep var olacak, dedi.

على هذا الكوكب، هناك أناس.

Bu gezegende insanlar var.

المنطقة بأسرها تشبه نبض الكوكب.

bütün o bölge, gezegenin nabzı gibi.

الكوكب بأسره سيعاني في النهاية.

tüm gezegen önünde sonunda acı çeker.

ذاك الكوكب حول (بروكسيما سينتاوري)،

Proxima Centauri çevresindeki gezegen,

كان الكوكب مرتبطًا بالقرص بشكل غريب.

Gezegen tuhaf bir biçimde diskle bağlantılıydı.

متى يتوقف الكوكب عن كونه كوكبًا؟

Ne zaman bir gezegendi ve ne zaman olmayı bıraktı?

أي دولة تقريبًا على هذا الكوكب.

daha fazla insan hapsediyor.

‫تريليونات المخلوقات‬ ‫في كل أنحاء الكوكب.‬

Tüm gezegen çapında trilyonlarca yaratık yapar bunu.

‫أكثر الأماكن غير الطبيعية على الكوكب.‬

Dünya'nın en doğal olmayan yerleri.

‫إنها أسرع المواطن النامية على الكوكب.‬

Şehirler, Dünya'nın en hızlı büyüyen habitatları.

على الكوكب? وهل فكرت يوماً بتغييرها?

için tehlikeli olduğunu düşündüğünüz günlük davranışlarınız var mı ? Hiç değiştirmeyi düşündün mü?

‫التي تغذي بعض أزحم المياه على الكوكب.‬

en bolluk içinde yüzen sularından biri hâline getiriyor.

‫أهلًا بكم في أكثر ليالي الكوكب إدهاشًا.‬

Dünya'nın en sürprizlerle dolu gecesine hoş geldiniz. DÜNYA'DA GECE

‫باقتراب نهاية اليوم،‬ ‫يخيّم الظلام على الكوكب...‬

Günün sonu yaklaştıkça... ...saatte 1.000 kilometreden büyük bir hızla...

الانقراض نتيجةً للتغيرات المناخية. تأثيرات احترار الكوكب

tehdidi ile karşı karşıya kalmasıyla birlikte. Isınan bir gezegenin

وكالعديد من الشباب الناجحين في جميع أنحاء الكوكب،

Dünyanın her yerindeki başarılı genç insanlar gibi

في أغلب الأحيان، يكون القرص مختلفًا عن الكوكب،

Çoğu zaman disk, gezegenden farklıdır

‫فالنساء أصواتاً حيوية‬ ‫وعوامل للتغيير على هذا الكوكب.‬

ötelerine uzanıyor.

‫أعلى كثافة للفهود في أي مكان على الكوكب.‬

Dünya'nın başka yerinde bu kadar yoğun pars nüfusu yok.

الشديدة بينما اكثر المتورطين باعدام الكوكب جراء الاحتباس

imha en çok sorumlu statista web sitesinin istatistiklerine göre,

تحتل الجزء الأكبر من النظام البيئي على هذا الكوكب،

mikroorganizmalardan balıklara ve fok, yunus ve balinalar gibi

‫تبدأ مساحات شاسعة من الكوكب بالتجمد.‬ ‫يزداد طول الليالي.‬

Gezegenin engin alanları donmaya başlıyor. Her gece daha da uzun sürüyor.

‫تزدهر حيوانات اللقام‬ ‫في الأراضي المثلجة المحيطة بطرف الكوكب،‬

Volverinler, Dünya'nın üst kısımlarını çevreleyen donuk topraklarda boy gösterir.

‫في أنحاء الكوكب،‬ ‫تتفنن الحيوانات البرية في سرقة وجباتها.‬

Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.

هؤلاء بعض أفضل الأشخاص الذين تمت دراستهم على الكوكب،

Bunlar, dünyada en iyi şekilde incelenen insanlarıdır.

يشاركها الكوكب بمناطق متعددة وكثيرة. فهولندا كلها لن تكون

gezegen birçok bölgeyi paylaşıyor. Bütün Hollanda

قانونياً بخفض الانبعاثات لابقاء معدل ارتفاع درجة حرارة الكوكب

bağlayıcı ilk küresel anlaşma olan Paris İklim Anlaşması'nın imzalanmasından sonra

و هذا يعني ان الجميع على الكوكب معرضون له

Yani neredeyse gezegendeki herkes hassas.

ونريد أن نفهم الكيفية التي تنتقل بها المعلومات عبر الكوكب.

Biz de bilginin gezegen çapında nasıl iletildiğini anlamak istiyoruz.

لأنها تأثر على كل الكوكب نوعا ما عند مستوى محدد.

Çünkü tüm gezegeni etkiliyorlar.

‫وفي الواقع، تدرك مدى ضعف حياتنا جميعًا‬ ‫على هذا الكوكب.‬

Ve bu gezegende hepimizin hayatının ne kadar hassas olduğunu.

سيلعب دوراً مهماً في حماية الكوكب من الانقراض على يد

, gezegeni küresel ısınma

‫هذه إحدى أزحم المدن على الكوكب.‬ ‫تعداد سكانها  20 مليون نسمة.‬

Burası, Dünya'nın en kalabalık yerlerinden biri. Nüfusu, 20 milyon.

حسنًا، كما قلت بالنسبة إلى إخفاقي بشأن الكوكب الذي كنتُ أبحث عنه،

Sözde gezegeni araştırdığım hikayeyi anlatırken belirttiğim gibi

من متطفلٍ جديد قد يعيد الكوكب الى الاغلاق الكامل رغم انه لم

konusunda temkinli kaldı . Sağlık Örgütü ise resmi web sitesinde bu virüsün

العالم. الحيوانات كما كل كائنٍ حيٍ على ظهر الكوكب لن يسلم من

. Gezegendeki her organizma gibi hayvanlar da iklim değişikliğine karşı bağışık olmayacak

‫أنا "بير غريلز" وقد خرجت سالماً‬ ‫من بعض أقسى الأماكن على ظهر الكوكب.‬

Benim adım Bear Grylls ve ben dünyadaki en zorlu yerlerde hayatta kalmayı başardım.

‫سرطان جوز الهند سريع الغضب يتحدى واحداً‬ ‫من أكثر الدببة رعباً على هذا الكوكب،‬

Çevik Hindistan cevizi yengeci dünyanın en korkunç ayılarıyla karşılaşacak.

‫بدون موئل طبيعي،‬ ‫فإنه ليس هناك مكان ليعيش فيه إنسان الغابة‬ ‫ويزدهر على ذلك الكوكب.‬

Habitatları olmadan, orangutan nüfusu başka bir yerde hayatta kalıp büyüyemez.

كيف بإمكاننا أن نطلب من النّاس أن يحترموا الطّبيعة و الكوكب و الحيوانات إن لم يحترموا بعضهم البعض؟

Aralarında saygı yoksa insanlardan doğaya, gezegene ve hayvanlara saygı duymalarını nasıl isteyebiliriz?