Examples of using "يحبّ" in a sentence and their turkish translations:
Sami anne ve babasını seviyor.
O, ayinleri seviyor.
Kar sever.
Fadıl sosisten hoşlanır.
Sami onu beğenir.
Sami iyi hayattan hoşlanıyordu.
Japon milleti ton balığı yemeyi sever.
Sami fahişeleri severdi.
Sami dövüşmekten hoşlanırdı.
Sami seyahat etmekten hoşlandı.
Sami evcil hayvanları sever.
Sami kumarı çok seviyordu.
Sami kokaini beğendi.
Sami kızları sevdi.
Sami dans etmeyi seviyordu.
Sami, Mısır yemeklerinden hoşlanır.
Sami sahneye çıkmaktan hoşlanıyordu.
Sami hayattan zevk alıyordu.
Sami çocukları seviyordu.
Sami Müslümanlardan hoşlanmaz.
Sami İslam'ı sevdi.
Fadıl gerçekten Dania'yı sever.
Fadıl, Texas Chicken'e bayılır.
Çünkü o, dar gelirli insanlarla çalışmayı seviyor.
Fadıl hala Dania'yı seviyor.
Fadil şiir yazmayı severdi.
Sami insanları öldürmeyi severdi.
Sami, Leyla'yı gerçekten beğeniyordu.
- Sami masa oyunlarını seviyordu.
- Sami masaüstü oyunlardan hoşlanıyordu.
- Sami kutu oyunlarını seviyordu.
Sami genç kızları seviyordu.
Sami içki içmekten hoşlanırdı.
Sami dikkat çekmeyi severdi.
- Sami gösterişli olmaktan hoşlanıyordu.
- Sami fiyakalı olmaktan hoşlanıyordu.
Sami hentai'ı sever.
Sami çizgi pornodan hoşlanır.
Sami artık Facebook'tan hoşlanmıyor.
Sami Müslüman olmaktan çok memnundu.
Sami hayatın güzel şeylerinden zevk alıyordu.
Topluluktaki herkes Fadıl'ı seviyordu.
Sami onun Avrupa görünümü nedeniyle Leyla'yı sevdi.
Sami arkadaş edinmekten hoşlanır.
Sami Müslümanlardan hoşlanmadığını söyledi.
Fadıl sosyal medyada olmayı sevdi.
Sami, Çin yemeklerinden hiç hoşlanmaz.