Examples of using "قضاء" in a sentence and their turkish translations:
onlarla vakit geçiriyor
Tatilinizi nerede geçirmek niyetindesiniz?
Leyla zamanını evinin dışında geçirmeyi tercih etti.
Burada size güzel vakit geçirmeye çalışıyoruz
Çocuklarınızla vakit harcamanın zararı olamaz.
Sadece onunla birlikte daha fazla zamana ihtiyacım var.
Fadıl, Leyla ile daha fazla vakit geçirmek istedi.
gelecek yıllarımı genç insanları
Ama bu kopukluk bir çalışmaya yılları adamaya vesile olur.
Ordusunun kışı geçirebileceği ve yağmasının şımarıklığını yapabileceği yeni bir üs kurmaya ihtiyacı vardı.
Birlikte zaman geçirmekten hoşlanacağın ünlü bir kişiyi seçebilsen, bu kim olurdu?
Seninle daha fazla vakit geçirmek isterim, ama işime geri dönmeliyim.