Translation of "وقتها" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "وقتها" in a sentence and their turkish translations:

انظروا إلى الوضع وقتها.

Bakın ortam şu.

قابلتهم مرتين من وقتها.

O zamandan beri iki kez daha görüştük.

كان الأكثر تأثيرًا بي وقتها

O an beni en çok etkileyen şey,

- فضّلت ليلى قضاء وقتها خارج المنزل.
- كانت ليلى تفضّل قضاء وقتها خارج المنزل.

Leyla zamanını evinin dışında geçirmeyi tercih etti.

وقتها، آرائي الدينية كانت متطرفة جدًا.

O zamanlar dini görüşlerim çok uç noktadaydı.

إن لقول الحجة بعد وقتها تبعيات مُكلفة.

Gecikmenin çok kapsamlı bedelleri var.

سنتكمن وقتها معًا من تفادي تلك الأزمة.

krizi hep beraber atlatabiliriz.

لم أعرف وقتها معنى أن أكونَ رائد فضاء

Astronot olmanın ne demek olduğunu bilmiyordum:

هذه هي النقطة التي قررت وقتها ترك عملي في بورصة وول ستريت،

Wall Street'teki kariyerimi bırakıp Gro İstihbarat'ı başlatmak üzere