Examples of using "فلامينيوس" in a sentence and their turkish translations:
Flaminius sonunda Servilius'u beklemekten vazgeçiyor.
Flaminius, Galyalı kabilelere karşı kazandığı zaferler ile biliniyor.
Söylenir ki Flaminius'un bedeni Galyalı askerler tarafından parçalara ayrıldı.
Hannibal ordunun kendisine yaklaştığını, Servilius henüz Flaminius'un kaybettiğini öğrenmeden öncesinde biliyordu.
Flaminius'a gelirsek her şey peşi sıra geldiğinden onun da bunu yapmaya vakti yoktu.
Ancak Flaminius hala gururunu kurtarabilir, sadece bir gün yürüyüş mesafesinde.
Öncesinde gevşek bir formasyonda yürüyor olmanın etkisiyle, Flaminius'un ordusu tamamen savunmasız yakalanmış oluyor.