Examples of using "انتظار" in a sentence and their turkish translations:
Karanlıktan faydalanmak için geceyi beklemesi gerek.
Bir mucizenin olmasını bekliyordum.
Sonra uzun bir bekleyiş dönemi geldi.
Sanırım Tom'u beklemem gerekir.
Flaminius sonunda Servilius'u beklemekten vazgeçiyor.
Evim otobüs durağına yakın.
bu yapıdan daha gün yüzeyine çıkarılmayı bekleyen
En fazla dört gün bekleyebilirim.
Bu mektubun sizi ilgilendirdiğini umuyoruz ve dört gözle cevabınızı bekliyoruz.
Gelecek atağı bekleyen Kartacalı askerler kayalıklar üzerinde sıkı durdular.
Akdeniz'in bu yarısında senatoya stratejik avantaj sağlayan durum Gnaeus'un Roma'dan...