Examples of using "فائدة" in a sentence and their turkish translations:
Çok nazik bir haldeydim.
Benden söylemesi, bu iyi bir yan etki.
Ama bundan... Pek hayır yok.
Yararsız iş yoktur.
Tom'la konuşmak faydasız.
Görüş kaybolunca... ...başka bir duyu devreye girer.
Sen gerçekten ümitsizsin.
Bilgi edinmenizin bir manası olmayacaktır.
ekonomik avantajlarıyla birlikte ortaya çıkarır.
Ağlamanın yararı yok. Hiç kimse seni duymaz.
Bu sorunu çözmeye çalışmanın faydası yok.
ve beyin lazeri yapmaktan daha faydalı olan bir şey göstereceğim.
ve o eğitim benim hayatımı değiştiren, belki de en faydalı eğitim olmuştu.
Steve Jobs'a bu arkadaş çevresinin hiçbir faydası olmadı
Bu kitabın size çok faydalı olacağına eminim.