Translation of "توجد" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "توجد" in a sentence and their turkish translations:

توجد نظريات مختلفة،

Bu konuda farklı teoriler var,

حالات توجد في العقل؛

zihinsel bir durumdur,

لا توجد قيود شبيهة.

böyle bir sınırlama yok.

وبالطبع، توجد حياة بحرية،

Elbette deniz hayatı bulunmaktadır,

وهل توجد خيارات أخرى؟

Başka seçenekler de var mı?

لا توجد وسيلة لمنع

önlemenin bir yolu ise yok

توجد حديقة خلف منزلي .

Evimin arkasında bir bahçe var.

لا توجد إجابة لسؤالك.

- Sorun için cevap yok.
- Sorunuza cevap yok.

توجد خطأ في الجملة.

Cümlede bir hata var.

توجد سلة تحت الطاولة.

Masanın altında bir sepet vardır.

‫ترى أنه توجد عربة هناك.‬

Bakın, orada bir el arabası var.

لا توجد سباغيتي ولا باستا...

Spagetti desen yok, makarna desen yok --

لا توجد وسيلة لمنع ذلك

engellemenin ise zaten bir yolu yok

حتى الآن لا توجد مشكلة.

buraya kadar problem yok.

لا توجد وظيفة بدون فائدة.

Yararsız iş yoktur.

توجد بعض المحلات قرب منزلي.

Evimin yanında birkaç dükkân var.

توجد جثّة في صندوق السيّارة.

Arabanın bagajında bir ceset var.

لا توجد تلميذة من الفتياة

Kızlardan hiçbiri öğrenci değil.

ألا توجد قناة محايدة في الدولة

yok mu memlekette tarafsız olan bir kanal

إذا كانت صدفة ، فلا توجد مشكلة.

eğerki tesadüf ise zaten ortada bir problem yok

ألا توجد فجوة كبيرة في الثانية؟

Bir saniye arada büyük bir uçurum yok mu?

في أسفل اليسار توجد علامة أفريقية

sol alt tarafımızda ise Afrika levhası

ومع ذلك ، لا توجد أحداث واعدة

Yine de umut verici olaylar yok değil

لا توجد نظرية تقول عكس ذلك

Bunun aksini söyleyen bir kuram yoktur

اين توجد اكبر المطارات في العالم؟

Dünyanın en büyük havalimanı nerede bulunur?

لا تنس أنّه توجد حالات استثنائيّة.

İstisnalar olduğunu unutma.

لا أعرف أين توجد نظاراتي الشمسية

Güneş gözlüğümün nerede olduğunu bilmiyorum.

مع الأسف لا توجد صورة منزل سالونيك.

Ne yazık ki Selanik evinin fotoğrafı yok.

هذا الرجل قالها، لماذا لا توجد عندك.

Bu adam söyledi işte. Sende niye yok?

‫انظروا، توجد هنا علامات أسنان!‬ ‫أترون هذا؟‬

Baksanıza, diş izleri var! Gördünüz mü?

ولا توجد طريقه معينة لإرجاع ذاك الشعور".

ve onları geri getirmenin bir formülü yok."

لا توجد مخلوقات لا يستطيع النمل قتلها

karıncaların öldüremeyeceği hiçbir canlı yok

انظر للكلام! توجد زاوية ثلاثية في فصلي للأعمال.

Lafa gel! 3 boyutlu köşe var benim sınıfımda çalışmalar için.

هل توجد أي آليات نفسية وراء هذا الوهم؟

bu illüzyonun arkasında psikolojik mekanizmalar var mı? ”

أثناء وجوده خارج الغرفة حيث توجد كايلا وأصدقاؤها.

dışında da olsa bebeğe bağlanabilir anlamına geliyor.

‫لا توجد سوى بضع ليال مضيئة كل شهر.‬

Her ayda sadece birkaç aydınlık gece olur.

لا توجد مهمة حتى الآن لاستكشاف سحابة أورت

Oort bulutunu keşfetmek için henüz bir görevlendirme yok şu an

توجد نظريات لهذا السبب. العلماء موجودون لخدمة الإنسانية.

Teoriler zaten bu yüzden vardır. Bilim adamları insanlığa hizmet için vardır.

لا توجد طريقة لبيعه في متجر Hacı للبقالة.

Hacı bakkalda da satılacak hali de yok

- هناك جزر في البحر.
- توجد جزر في البحر.

Denizde adalar var.

لذلك توجد العديد من الطرق التي ننظر بها للأمر.

Bakmamız gereken çok fazla yön var.

‫لكن لا توجد أي طيور أو نحل لنشر لقاحها.‬

...polenlerini saçacak kuş veya arı yoktur geceleri.

‫عمره قصير ولا توجد نسمة هواء تنشر له بوغه.‬

Sporlarını yaymak için ne vakit ne de en ufak esinti vardır.

إذا وجدت العمل وأخذه إلى الدولة ، فلا توجد عقوبة

eseri bulursanız ve bunu devlete götürürseniz cezası yok

بعد 4 آلاف سنة ، لا توجد مثل هذه التكنولوجيا

4 bin yıl sonra yani böyle bir teknoloji yok

هل توجد كلمة أخرى يمكن استعمالها بدلا من "مرادف"؟

"Eş anlamlı" için başka bir sözcük var mı?

حيث لم توجد أي علامة على انسداد بالشرايين بأي مكان.

hiçbir yerde tıkalı damar görülmedi.

ولا توجد أي أجسام كوكبية أخرى لها نفس العلاقة الجينية.

Diğer hiçbir gezegen cismi, aynı genetik ilişkiye sahip değil.

لا توجد أي اسطبلات وتذاكر رعاية الخيول في أي مكان.

Hiçbir yerde ahır ve at bakım bileti çıkıyor.

اذا امكن. ففي اليمن مثلاً توجد مدينةٌ كاملةٌ تملؤها المباني

. Örneğin Yemen'de yüksek binalarla dolu bir şehir var

حيث لا توجد موارد: صالة ألعاب رياضية واحدة، ومعلمة تربية رياضية واحدة.

Okulun hiçbir kaynağı yoktu, bir spor salonu ve bir beden eğitimi hocası vardı.

لايبزيغ - فقد كان يعلم أنه لا توجد جسور كافية للجيش للتراجع بأمان ،

- ordunun güvenli bir şekilde geri çekilmesi için yeterli köprü olmadığını biliyordu,

حتى يصل للحظة الحرجة التي يعرف فيها أنه لا توجد وسيلة لتجنب القتال.

olmadığını anlayana kadar saldırgandan uzaklaşmaya çalışır.

عندما ننظر إلى مباني المسجد القديم ، فإننا لا نواجه قباب كثيرة. نادرا ما توجد

eski cami yapımlarına baktığımız zaman kubbelere çok fazla rastlamıyoruz. Nadiren var

توجد غرفة المعيشة في الطابق الأرضي من منزلي الجديد بينما غرفة النوم في الطابق الأول.

Yeni evimde oturma odası zemin katta ve yatak odası birinci katta.

وقيل آنذاك، "لا تقع انقلابات عسكرية في (الولايات المتحدة) لأنّه لا توجد فيها سفارة لـ(الولايات المتحدة)."

O sıralarda şöyle bir espri vardı, "ABD'de asla darbe olmaz çünkü orada ABD büyükelçiliği yok."

- توجد ست جمل بالمغولية في تتويبا حاليا.
- هناك ست جمل باللغة المنغولية على موقع تتويبا حتى الآن.

Şimdilik Tatoeba'da Moğolca altı cümle var.