Examples of using "معك" in a sentence and their turkish translations:
Beni de götür.
Seninle geliyorum.
Ben seninleyim.
- Sizinle geleceğim.
- Seninle gelebilirim.
Seninle oynayacağım.
Katılıyorum sana.
Ehliyetin yanında mı?
Seninle konuşmak zorundayım.
- Ben sizinle birlikte gitmek istiyorum.
- Seninle beraber gitmek istiyorum.
- Ben seninle gitmek istiyorum.
- Yanınızda bir kaleminiz var mı?
- Yanında kalemin var mı?
Çocuklarınızı yanınızda getirin.
Sana katılmıyorum.
Ama sende kalmayacak işte
Sonsuza kadar sizinle olacağım.
- Doğru söylüyorsun.
- Haklısın.
Şimdi seninle buradayım.
Seninle çalışmaya can atıyorum.
Seninle iş yapmak için sabırsızlanıyorum.
Ben sizinle birlikte çalışabilirmiyim?
Haklısın.
Sana tamamen inanmıyorum.
Seninle konuşabilir miyiz?
- Seninle aynı fikirdeyim.
- Sana katılıyorum.
O sizinle gitmeye isteklidir.
Burada seninle kalmak istiyorum.
Burada mı, paket mi?
Tom seninle konuşmayı bekliyor.
Bekle. Seninle konuşmak istiyorum.
Yarın seninle telefonda temas kuracağım.
Seninle biraz konuşabilir miyim?
Korkarım seninle aynı fikirde değilim.
Ben seninle görülemem.
- Neyin var?
- Senin sorunun nedir?
- Senin sorunun ne?
- Seninle konuşmam gereken bir şey var.
- Sana bahsetmem gereken bir şey var.
Endişelenme. Ben seninle kalacağım.
Seninle hemen konuşmam lâzım.
Allah kahretsin, sana ne oldu?
Sadece seninle zaman geçirmem gerekiyor.
- Sana katılmıyorum.
- Sizinle aynı fikirde değilim.
- Size katılmıyorum.
- Sizinle aynı görüşte değilim.
Sen gerçekten ümitsizsin.
Yağmur yağmaya başlar diye yanına bir şemsiye al.
Seninle görüşmek istediğim bir şey var.
Acil bir konu hakkında seninle konuşmam gerek.
Herkes sizinle aynı fikirde.
Hiçbir bitki ya da hayvana sahip değilsin, değil mi?
Yanına bir şemsiye alsan iyi olur.
Seninle bir saniye konuşabilir miyim?
Affedersiniz, sizinle kısa bir süre konuşmak istiyorum.
Hayatımın kalanını seninle geçirmek istiyorum.
- Yanına bir fotoğraf makinesi almayı unutma.
- Yanına kamera getirmeyi unutma.
Seninle daha fazla yalnız zaman geçirmek istiyorum.
Korkarım ki Tom seninle konuşmak istemiyor.
Seninle gerçek hayatta buluşmak harikaydı.
Bu başınıza gelirse ve buzun içine düşer,
Hiç paran yok mu?
Şimdi meşgul, bu yüzden seninle konuşamaz.
Her zaman seninle olacak.
Yolun her adımında seninle birlikteydim.
Seninle gelip gelemeyeceğimden emin değilim.
Az param var ama ben seninle mutluyum.
Zaten yemiş olmasaydım, öğlen yemeğini sizinle beraber yemeyi çok isterdim.
Bazı insanlar seninle aynı fikirde gibi görünüyor.
Seninle daha fazla vakit geçirmek isterim, ama işime geri dönmeliyim.
- Sana âşığım ve seninle evlenmek istiyorum.
- Sana âşık oldum ve seninle evlenmek istiyorum.