Translation of "البصر" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "البصر" in a sentence and their turkish translations:

في لمح البصر،

Göz açıp kapayana kadar,

‫وفي لمح البصر،‬ ‫اختفت.‬

Ve sonra çat diye birden kayboldu.

‫بزوال فائدة البصر،‬ ‫يستغل حاسة أخرى.‬

Görüş kaybolunca... ...başka bir duyu devreye girer.

‫عن طريق البصر والرائحة‬ ‫وتحديد الموقع بالصدى،‬

Görme, koklama ve ekolokasyon kullanan...

إنه أداة قوية تشرك كلاً من البصر والبصيرة.

Öyle güçlü ki, hem görüşü hem de sezgiyi birleştiriyor

و يمكنكم أيضاً ان تعتبروه مرمى البصر بالنسبة له.

Bunu ilgi merkezi olarak düşünebilirsiniz.

‫وهي الوديان الشديدة الحرارة ‬ ‫التي تمتد على مرمى البصر.‬

Alabildiğine uzanan ve kavrulan vadiler var.

‫وهي الوديان الشديدة الحرارة ‬ ‫التي تمتد على مرمى البصر.‬ ‫جروف الحجر الرملي شديدة الانحدار،‬

Alabildiğine uzanan ve kavrulan vadiler var. Burası dik uçurumları olan kumtaşı kayalıklarla