Examples of using "حقاً" in a sentence and their turkish translations:
"Gerçekten mi?"
- Gerçekten mi?
- Valla mı?
- Esas mı?
- Harbi mi?
- Harbiden mi?
- Sahiden mi?
- Hakikaten mi?
- Harbici misin?
- Cidden mi?
Ben.
Ben gerçekten mahcubum.
gerçekten öfke dolu --
Gerçekten mi? Niçin?
Gerçekten aç değilim.
Bu gerçekten çok iyi.
Gerçekten şaşırtıcı.
Bu gerçekten muhteşem!
Gerçekten yeteneklisin.
Gerçekten etkilenmiştim.
ve dikkat bile etmiyordum bu konuya.
Eğer gerçekten
Ve deneyim gerçekten inanılmaz.
Ben gerçekten böyle düşünüyorum.
Gerçekten çözülemez.
Şunu gerçekten söylemek isterim ki;
Bu gerçekten kalbimi kırdı,
İşte acıyı o an hissettim...
ve dünya gerçekten düz mü acaba
O, gerçekten sinirlerimi bozuyor.
O araba çok yeni.
Ben gerçekten onun yeteneğine güveniyorum.
Bunu gerçekten yapmamı istiyor musun?
Ben iş dünyasını seviyordum.
Gerçekten onları istediğimiz için onları seçtik.
Bu geceki konseri iple çekiyorum.
Sanırım sen gerçekten hoş bir insansın.
- Gerçekten yüzebilir misin?
- Gerçekten yüzebilir misiniz?
- Sincaplar gerçekten hızlı koşabilirler.
- Sincaplar gerçekten hızlı bir şekilde kaçabilirler.
O gerçekten oldukça hızlıydı.
Büyük Kanyon tam bir bakir doğa
Çoucukluğum süresince gayet Arjantinli hissediyordum
Sen gerçekten ümitsizsin.
Gerçekten bilmek istemezsin.
Onun en çok ihtiyacı olan iyi bir iştir.
Bu park gerçekten güzel ve temiz.
Şimdi gerçekten onun hakkında konuşmak istiyor musun?
Gerçekten oraya hemen gitmemi istiyor musun?
Beni gerçekten şaşırtan şey ise bulmayı umduğum ve aradığım
Ve beni en çok etkileyen şey, bunların çoğunun,
Toparlarsam, mücadelenize güvenin,
Gerçek mi yoksa tamamen mecazi mi?
Necef Uğurlu çok şahane şeyler yazdı gerçekten.
Gerçekten önemli olan ne kadar iyi olabileceğin.
UFO'nun neye benzediğini gerçekten kimse bilmiyor.
Tom'un hakikaten ihtiyacı olduğu tek şey, kucaklaşmaktı.
Berlin duvarının düşüşü gerçekten önemli bir fırsattı.
Gerçekten yapmak istemediğiniz bir şeyi yapmayın.
Bir ayıdan daha hızlı koşabileceğinizi hiç sanmıyorum.
Bir konuda açık olmak istiyorum.
Şu tepelerden gelen hava akımını hissedebiliyorum.
Aralarından en kötüsü ise insancıl teknoloji hareketi.
Gerçekten ne olduğunu görünce de gözyaşlarına hakim olamadı.
ve felakete işaret eden şey, son zamanlarda sahillerin
Ağabeyim gerçekten uzun boylu, yaklaşık 1.80m.
gözlerim yaşardı ve göremez oldum
Bu bir şaka olmalı, bak gerçekten şaka olmalı.
Senden ve Mary'den gerçekten Tom'a bahsetmemi ister misin?
Tom'un gerçekten tüm istediği yiyecek bir şeydi.
Tom'un gerçekten tüm istediği bir bardak suydu.
Tom'un gerçekten tek istediği oturmak ve dinlenmek için bir yerdi.
Tom'un gerçekten ihtiyacı olan tüm şey yaklaşık on dolardı.
Kusursuz bir karar verdiğinizi gerçekten bildiğinize dair size bir söz veremem
Gerçekten buna inanıyorum ve bir yazarın dediği gibi,
Ama bu şiirler gerçekten Harald Hardrada'ya atfedilebilir mi?
Çatışmayı gerçekten çözmeye çalışmıyorlar. Artık sadece yönetin.
Dudak parlatıcımı sürmeyi ve eteğimi giymeyi gerçekten istiyordum
Yapmak istediğimiz şey gölgelik bir yer bulup onları güneşten saklamak.
Araba kullanmak gerçekten çok basit.
Bu gerçekten sizi kurtarabilir. Sadece sığınak kazmak için değil, çığlar için de gerekli.
Gelecek hafta Boston'a gideceğim fakat bunu dört gözle beklemiyorum.
Bugün öğleden sonra Tom'la tenis oynuyor olacağım fakat bu gerçekten çok istediğim bir şey değil.