Translation of "عائلته" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "عائلته" in a sentence and their turkish translations:

أين عائلته؟

Onun ailesi nerede?

توم يحب عائلته

Tom ailesini seviyor.

قلق سامي وضع ضغطاُ على عائلته.

Sami'nin endişesi ailesine daha fazla stres katıyor.

و(ليو آيهارتس) ينظرُ إلى عائلته بالأسفل

Leo Eyhards ailesine bir bakıyor,

ترك عائلته و ذهب للعيش في تاهيتي.

O, ailesini terk etti ve Tahiti'de yaşamaya gitti.

لنأمل ألا يكون توم بجنون عائلته عندما يكبر.

Umarım, Tom büyüdükçe ailenin geri kalanı kadar delirmez.

لم يكن يريد أن يكون عبئا على عائلته لأنه

Ailesine yük olmak istemiyordu çünkü

ذكر هاتوياما أنه يعيل عائلته بالمراهنة على سباق الخيل.

Hatoyama at yarışında kumar oynayarak ailesini desteklediğini söylüyor.

لكنه لم يستطع إخفاء ازدرائه للأرستقراطيين العائدين الذين عاملوا عائلته

Ancak ailesini küçümseyen geri dönen aristokratları hor görmesini gizleyemedi

في الواقع ، لم يكن لدى عائلته ما يكفي من المال لدراسته في الجامعة.

Hatta ailesinin onu üniversite okutabilecek kadar bir parası da yoktu ortada