Translation of "ضخمة" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "ضخمة" in a sentence and their turkish translations:

وتجمعت في برك ضخمة.

Dev havuzlar halini aldı.

لدي شهية ضخمة للحياة،

Hayata karşı inanılmaz bir iştahım vardı,

طبقة رقيقة تحيط بكرة ضخمة.

devasa bir topu çevreleyen narin bir şey.

باستخدام أشياء ضخمة، صناديق كبيرة، حيوانات.

geçebileceğimi söylüyor.

وأنا عندما كنت طفلا كنت ضخمة آيضاً

ve ben çocukken de iri biriydim,

واكتشاف أن أغلبية ضخمة من الأمريكيين البيض

ve beyaz Amerikalıların esaslı çoğunluğunun böylesi çiğ ve keskin

التي تجعل وظيفتها هذه كأي مدينة ضخمة.

her türlü toplum hizmeti veren servisler bulunmakta.

نجد أحيانًا أسماك السالب في أسراب ضخمة.

Bazen devasa kümeler hâlinde salplar buluyoruz.

وهذا التحول الطفيف سيكون له تداعيات ضخمة.

O ince tersine dönüşün büyük sonuçları olabilir.

التحتية ترفع الامارات ناطحات السحاب وتشيد مشاريعاً ضخمة

. Ülkeler ekonomilerini yok edip altyapılarını yok ederken

تعتقد ليلى أنّ كلاب الدّينغو هي وحوش ضخمة.

Leyla dingoların devasa canavarlar olduğunu düşünüyor.

يمكننا نصب آليات ضخمة أو ما يسمى بالأشجار الاصطناعية،

Havadaki karbondioksiti kazıyacak büyük makineler

تظهر أمواج ضخمة فقط لأن جسم الماء لا يكفي

su kütlesi yeterli miktarda olmadığı için sadece dev dalgalar ortaya çıkar

ومما أثار دهشتهم أنهم اكتشفوا موقع قاعة ضخمة تلو الأخرى.

Ve şaşırtıcı bir şekilde, birbiri ardına devasa bir salonun yerini keşfettiler.

‫لم يفارق مخيلتي،‬ ‫إذ سمكة قرش ضخمة تقترب منها فجأةً.‬

Devasa bir köpek balığı aniden yanına yaklaştı.

- نحن نواجه كارثة كبيرة.
- نحن بصدد كارثة عنيفة.
- إننا نواجه أزمة ضخمة.

Şiddetli bir krizle karşı karşıyayız.

إعادة نشر ضخمة مثل هذا ، الحق في الجبهة من العدو ، وكان عالية المخاطر.

Bunun gibi düşmanın tam önünde gerçekleştirilen bir yeniden konuşlandırma yüksek riskliydi