Examples of using "تحيط" in a sentence and their turkish translations:
güneş sistemini böyle tamamen çevreleyen
devasa bir topu çevreleyen narin bir şey.
Bugün suçlama ve karalama farklı bir konuda yapılıyor.
Bir yandan tehlike var, bir yandan da aşk sayesinde dikkatini o tehlikeden uzaklaştırabiliyorsun.
Yine de renkler her yerde ve görüş ile algımızı etkiliyorlar.