Examples of using "صالح" in a sentence and their turkish translations:
Hatta Salih Bozok’un hatıralarında şöyle var;
hayatın aleyhine değil, lehine olmak lazım.
Bu su içilebilir mi?
Mustafa Kemal için ne diyor biliyor musunuz Salih Bozok,
ve artık buraya sığınıp güneşin tam olarak batmasını bekleyebiliriz.
Leyla'nın evi için Sami'nin anahtarı çalışmıyor.
Bu da ilaçlar için iyi olmaz. Onları serin tutmak için başka bir plana ihtiyacımız var.
Başarılı listeden küçük bir farkla otuz dört oy alan Fethi Başa, kazananlar
Olt Nehri yakınında büyük bir liman ve feribot geçişiydi.