Translation of "صالح" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "صالح" in a sentence and their turkish translations:

حتى في مذكرات صالح بوزوك؛

Hatta Salih Bozok’un hatıralarında şöyle var;

في صالح الحياة. وليس ضدها.

hayatın aleyhine değil, lehine olmak lazım.

ها هذا الماء صالح للشرب؟

Bu su içilebilir mi?

أتعرفون ماذا قال صالح بوزوك عن مصطفى كمال،

Mustafa Kemal için ne diyor biliyor musunuz Salih Bozok,

‫وهو صالح الآن للاحتماء به،‬ ‫حتى تغيب الشمس تماماً.‬

ve artık buraya sığınıp güneşin tam olarak batmasını bekleyebiliriz.

مفتاح منزل ليلى الذي هو عند سامي غير صالح.

Leyla'nın evi için Sami'nin anahtarı çalışmıyor.

‫لن يكون في صالح الدواء.‬ ‫سنحتاج لخطة أخرى لنبقيه بارداً.‬

Bu da ilaçlar için iyi olmaz. Onları serin tutmak için başka bir plana ihtiyacımız var.

عقيلة صالح ووزير الداخلية في حكومة الوفاق فتحي باشاقا والتي

Başarılı listeden küçük bir farkla otuz dört oy alan Fethi Başa, kazananlar

كان ميناء رئيسيًا ومعبرًا للعبّارات، بالقرب من نهر أولت، وهو صالح للملاحة نحو

Olt Nehri yakınında büyük bir liman ve feribot geçişiydi.