Examples of using "المطر" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur harika.
- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.
- Yağmuru seviyorsun, değil mi?
- Yağmurdan hoşlanıyorsun, değil mi?
Yağmur kara dönüştü.
Yağmur bir hafta sürdü.
Yağmurdan dolayı geç kaldım.
Yağmur pikniğimizi mahvetti.
Sonunda yağmur durdu.
- O yağmurdan hoşlanır.
- O, yağmurdan hoşlanır.
Yağmur nedeniyle gezileri ertelendi.
Ufukta, yağmur yağacağına dair belirtiler var.
yağmurun ne zaman yağacağını önceden biliyorlar
yağmurdan korunuyorlar
Aniden yağmur yağmaya başladı.
Yağmur beş gün sürdü.
Yağmur üç gün sürdü.
Yağmura ihtiyacımız var.
Yağmur kara dönüştü.
Çok geçmeden yağmur duracak.
ve yağmurdan önce yaprakların altına gizlenerek
ve üstelik nasıl yağmuru daha önceden
Yağmur durur durmaz gidelim.
Yağmur bütün gün devam etti.
Yağmur nedeniyle gezileri ertelendi.
Biz yağmura rağmen dışarı çıktık.
bizim bildiğimiz yağmur bulutu gibi bir şey mi?
şeker değil ama yağmuru sevmiyorlar galiba
Yağmur dört gün sürdü.
Yağmur durduğunda beyzbol oynayalım.
Yağmur duruncaya kadar bekle.
Şiddetle yağmur yağdığı için okula geç kaldık.
Yağmur dindiğine göre başlayabiliriz.
Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.
Ben yürürken, yağmur yağmaya başladı.
Son iki haftadır burada yağmur yok.
Şiddetli yağmur nedeniyle gelemedim.
ve karın aksine yağmur buzu eritir
işte bu güneşten gelen kozmik radyasyon yağmurlarını
Yağmur yağdıktan sonra havanın çok taze ve temiz olması durumunu seviyorum.
Yağmurda dışarıda oynamamalıydım.
Bu yıl çok yağmur vardı.