Examples of using "تدع" in a sentence and their turkish translations:
- Bu fırsatın kaçmasına izin vermeyin.
- Bu fırsatı kaçırmayın.
Bunun bizi yavaşlatmasına izin vermeyin!
ve kırmızı olmayanların dikkatinizi dağıtmasına izin vermeyin.
bu memleket bir gram ileri gitmesin
Lütfen, Tom'un artık benimle oynamasına izin vermeyeceğini söyleme.
Ama bunun sizi yıldırmasın. Vahşi doğa şaşırtıcıdır. Artık hangi yönün batı olduğunu biliyoruz,