Examples of using "يزال" in a sentence and their turkish translations:
ve hala ayakta
Hâlâ insanlar tarafından yaratılıyorlar
hâlâ önümüzde.
İkimiz de hâlen güçlüyüz.
günümüzde de sanki hala öyle
diyeceğim ama hala daha
Günümüzde yine hala vardır
Herkes hâlâ gülümsüyor.
veya bulunup bulunmadığı bilinmiyordu daha
Hasar ve faydaları arasında, gökdelenler hala dünyanın farklı bölgelerini de yükseliyor. Ve yarış devam ediyor.
Tom hâlâ okulda.
Kalkmak için çok erken.
- Hava hâlâ karanlıktı.
- Hâlâ karanlıktı.
Tom hâlâ bizim arkadaş olduğumuzu düşünüyor.
Hâlâ gidecek on milimiz var.
- Tom hâlâ Boston'dadır.
- Tom hâlâ Boston'da.
Fadıl hala Dania'yı seviyor.
Hâlâ arkadaşlarım var,
Ama gece daha yeni başlıyor.
Ama hâlâ annesine bağımlı.
Bebeği hâlâ taşımak gerekiyor.
neden! hala daha öyle değil mi
belediyelerde hala daha buna benzer
hala var onlardan görüyorum
ve Fatih Portakal hala bizim karşımızda yayın yapıyorsa
Fakat yine de o dönemde
Hala daha sosyal medyada
Hala daha bugün Humanizmin sembolü olarak gösteriliyor
Onlara ne olduğu hâlâ bir sır.
Hala araştırılacak çok yer var
Bence o çok genç.
Sami hala tedirgin görünüyordu.
Sami hala klinikteydi.
Sami'nin televizyonu hala açıktı.
işin kötü yanlarını, gerçeği dışa vurmak?
ama bu huyumuz galiba hala devam etmekte
ama yine de böyle önemli bir muhabirin
ve göbeklitepe hala gizemini koruyor
yinede bütün iddialar arasında en kabul edilebilir olanı ise
ama bu onu yine engelleyemiyor
Harry sadece 40.
Erkek kardeşlerin her ikisi de hâlâ hayatta.
Sami hala telefondaydı.
hastalık hala Sierra Leone'de hızlı bir şekilde yayılmaya devam ediyordu,
Çünkü bu, muhalif teorilerle de uyumludur.
Ama kazmaya yetecek kadar kum var.
mozaiklerde bulunan meleklerin sırrı hala çözülemedi
ve aynı zamanda hala o milletvekilleri meclisteyken
bu film de hala izlendiğine göre
Ki hala bu bölünme günümüzde dahi devam ediyor
Çok tanınmış biri değildi ama Da Vinci hala
Fadıl hayatı hala dolu dolu yaşıyor.
ve ahlaki olarak her zaman olduğu gibi yönetiliyor.
hâlâ çok güzel bir toz katmanına ulaşıyorum!
hâlâ yüzen hapishanede tutukluydu.
Hayvanın diri diri boynuzunu sökmek,
ama bu film hala daha izlendiğine göre
Gece yine de tırnak kesmek bir olaydı fakat
ama yine de sevenler içinde sevmeyenler içinde
Fakat toplum hala daha kültür karmaşasından kaynaklı bölünme gösteriyor
Gelecek şimdi yarattığımız ve inşa ettiğimiz şeyden devam ediyor.
Hepsi çorbamın bir parçasıydı ama soğanlar hala yakıyordu.
Ama çoğu genç maymun gibi daha öğreneceği çok şey var.
Diye düşünenler hala daha var mı bilmiyorum ama
hala kağıt üzerinde mürekkep ve saatler geçiyor ve bununla birlikte Iraklıların
- Annesinin onu sigara içerken yakaladığı günü hâlâ unutamaz.
- Annesinin onu sigara içerken yakaladığı günü hâlâ hatırlar.
Ne var ki aksi de her zaman doğrudur.
yine de birileri gelip "Bu yeterince iyi değil,"
etmemesinden değil buralarda hâlâ acıların bulunmasından dolayıydı.
Akreplerin morötesi ışık altında neden parladığı gizemini korumaktadır.
Yavruları üç kilometre uzakta. Büyük erkek de hâlâ bölgede.
sosyal medya akımlarına 70 yaşında olmasına rağmen hala ayak uyduruyordu
Virüs hala ellerinizde. Sizi ve diğerlerini hala hasta edebilir.
Tom'ları o daha delikanlıyken ziyaret ettiğimiz zamanı hatırlıyor musun?
Çin'de hala sadece nüfusun %56'sına ulaşabilmiş halde.
Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.
neyse daha bizim NASA ya gitmemize çok var. çok!
Hala şiiri okurken ayağa kalkar ama son dizeyi tamamlamaz.
Ancak Flaminius hala gururunu kurtarabilir, sadece bir gün yürüyüş mesafesinde.
bu nedenle de talep ve arz hala bir şekilde dengede.
Bu bölgede yaşayan Sherpa'lar dağcılıkla uğraşmaya devam ediyorlar...
Bir bebek olarak, Fadıl böyle bir ameliyat için fazla güçsüzdü.
Hayvanın hırladığını görebiliyordum, o hırlama hâlâ kulaklarımda.
Ay ışığının en güçlü hâli güneş ışığından 400.000 kat daha sönüktür. Yine de görmeye yeter.
Napolyon'un tahttan çekilmesinin ardından Suchet, hala Fransız sınırını elinde tutarak namağlup kaldı.
“Onu hâlâ, savaşın en sıcak olduğu noktada, erkeklerle konuşarak
Ulus, Vietnam'daki savaş yüzünden acı bir şekilde bölünmüştü, Siyah Amerikalılar hala
Ağır dövüş patlak verirken Napolyon hala sadece düşman korumasıyla yüzleştiğine inanıyordu.
Kuzey Karadenizde yaşayan Barli kabilesinden gelen bir çocuktu
, Saragossa katedralinde ruhu için dua etmek için bir kitle düzenlendi
Ona hâlâ sahip olup olmadığımı bilmiyorum.
Aslında yine çok uzun bir süre ama gerçekte ise 5-6 saniye