Examples of using "عنها" in a sentence and their turkish translations:
onu caddelerde aradık,
- Bana ondan bahset.
- Deme!
Bize ondan bahset.
ve sen de bunu ararsın.
O zaten onun hakkında biliyordu.
Çözüldükçe,
Kimse bundan bahsetmiyor.
Bahsedeceğim son alışkanlık, saldırganların dışarı çıkıp
fakat bunları konuşmamız gerek
Ona sözlükte bak.
Tom bunu biliyor mu?
Ama bunları övmüyor, hikâyeleştiriyor.
ve hiç kimse böyle bir şey duymamıştı.
her zaman uzakta bir şey.
ve oğlu ile bir araya getirene kadar
bilimin ortaya koyduğu veri ise şu
Sonra parçalarına ayırıp gerekenler hakkında konuşmalıyız.
Ama yaşamın ilk aşamaları ile kastettiğim,
Belki ara vermeniz gerekiyordur.
Ama yeniden giriş ile ilgili
onun yerine salata karıştırıcısı gelmiş gibisiniz.
Bir yanım onu tutup etrafındakileri kovalamak istedi.
O onu şimdi benim evimde arıyor.
Bu sana bahsettiğim şehir.
Onu bulabilir misin?
Bunun dışında kalacaksın. Beni duyuyor musun?
Onu aklımdan çıkarmak istiyorum.
gözden kaçırdığımız başka bir gerçek var
Son zamanlarda bunu haberlerde daha sık duyuyoruz.
Her neyse, futbolu bırakmak zorunda kaldım.
hakkında herhangi bir skandal bulunmuyor.
CA: Ve cesaret, bunu temel bir değer olarak istiyorsunuz.
fakat konuşabilmemiz lazım
- Sözlüğünde ona bak.
- Sözlüğe bak.
ve aradığımız yaratıklardan birini bulmamı sağladı.
Ama eğer az önce söylediğim blog'u hatırlarsanız
Bu benim aradığım gerçek CD.
dalgalar tekneyi tüm gücüyle sallıyordu.
Hâlâ hakkında bilmediğimiz pek çok şey var.
Onunla ilgili ayırt edici şeylerden ikisi, ölüm sahnelerine,
Onu bir hafta boyunca her gün aradıktan sonra,
Yollarından çekilmeni istiyorlar ama sizi yok etmek istemiyorlar,
Birçok dev çarpışmanın sinestiler oluşturduğunu keşfettik,
ve cümlesini ben tamamlıyordum.
Renk ile ilgili bahsedebileceğim birkaç şey var.
ve aradığımız iki yaratığı bulmamda bana yardımcı oldunuz.
Şimdi bahsettiğimiz riskler Whatsapp ta Face de var mı yok mu buna bir bakalım
her bin hastada görülen hata sıklığına göre ifade edilmiş.
Yer altı mağarasına girmek iyi bir karardı. Aradığımız yaratıklardan birini de bulduk
Bir sebebe zarar vermenin en haince yolu kasten yanlış görüşleri savunmaktan oluşur.
Bugün akıllıca seçimler yaptınız ve aradığımız yaratıkların birini bulduk,
hakkında konuşmak birkaç ay boyunca daha artmış ve o zaman kadının kim hakkında açıklandı
Zekice seçimler yaptınız ve aradığımız üç yaratığı da bulmamızı sağladınız.
Bu dünyada sadece kelime şeklinde ifade edilemeyen şeyler vardır.
Zekice seçimler yaptınız ve aradığımız iki yaratığı bulmamda bana yardımcı oldunuz.
Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.