Examples of using "النحو" in a sentence and their turkish translations:
istendiği gibi çalışıp çalışmadığı.
Bizde artık şu şekilde yazılıyor ;
fakat konuşma şöyle bir şey olabilir:
Amerika'nın buna cevabı ise şöyle oldu
ama gerçekte, işler bu şekilde yürümüyor.
ve aslında, ikisinin de fiziksel bir ögesi vardır, yani ses
düz dünyacılar ise bu soruyu şöyle cevaplıyor
yaslanıyorlar böyle arkaya oh keyfime bakayım
Bir bağışçı ile oturduğumda şöyle bir şey oluyor.
lise hayatının 11 yıl sürmesinin sebebini ise kendisi şöyle anlatıyor