Examples of using "الإقلاع" in a sentence and their turkish translations:
Sigarayı bırakmak zordur.
işte bu adam da çıkarmak istedi
- Sigarayı bırakmalısın.
- Sigara içmeyi bırakmalısın.
- Sigara içmekten vazgeçmeliisin.
Sigarayı bırakmalısın.
Ama bu cihazların sigarayı bırakmaya yardım edip etmediğini hâlâ bilmiyoruz