Examples of using "انت" in a sentence and their turkish translations:
Şaka yapıyosun sen ya
Diyorsunuz ya
- Hayatımsın.
- Sen benim hayatımsın.
Yeni bir öğrenci misin?
emin misin?
Evli misin?
Siz kendi mezarlarınızı kazıyorsunuz.
Turist gibi görünüyorsun.
Emin misin?
Tom'la birlikte misin?
Kürtaja karşı mısınız?
Şimdi bana borçlusun.
Gözümün nuru, başımın tacısın.
Tam ağabeyine benziyorsun.
Ben iyiyim. Ya sen?
Turistlerden nefret ediyorsun, değil mi?
- Bu durumda yanılıyorsunuz.
- Bu durumda, sen yanılıyorsun.
ula yeter ki kullansın birini yahu. Kullansın.
- Beklemen gerekiyor.
- Beklemelisin.
Evli misin?
yani biliyorsunuz değil mi? Anlatmayacağım. Biliyorsunuz!
Japon turistlere her yerde rastlarsın.
Kız kardeşin kadar erken kalkmıyorsun, değil mi?
Çok fazla çalışıyorsun. Bir süre işi hafiften al.
- Mola vermelisin.
- Mola vermen gerekiyor.
- Bir mola vermen gerekiyor.
Daha fazla lif yemen gerekir.
Yarın sabah meşgul müsün?
Daha fazla çalışman gerekiyor.
Sigarayı bırakmalısın.
Depremlerin sık olduğu bir ülkede yaşıyor. Aynı zamanda şansınız da yok
Bir portakal soymak bazen zor olabilir, senin yüzüne fışkırıp fışkırmayacağını asla bilemezsin.