Examples of using "اتخاذ" in a sentence and their turkish translations:
Karar zamanı!
Dolayısıyla hazırlıklara başladı.
ve böylece tutarlı davranmaya başlarsın.
Eninde sonunda bir karar almanız gerekiyor.
insanların karar vermesini nasıl kolaylaştırabildiğini görebiliyorum.
öğrencilere günlük yaşamdaki içki içme, madde kullanımı
ve ailemi korumak için eksta önlemler almam gerekti.
bütün bu önlemler alındığında bizim
kullandığımız tüm kurallar, süreçler ve sistemlere bakıp
bulunduğunu fark ettiğimde, ilgiden takıntıya dönüştü.
Bilgisayarınızın başında öylece oturmayın, karar verme zamanı.
Belkide bütün dünyada alınan bu önlemler bu yüzden olabilir mi?
Bir köpek almak hakkında düşünüyorum.
ilerideki güzergâh da zor kararlar almayı gerektiren engellerle dolu olacak demektir.
Kederli tüccarlar kendi adaletleri kendileri ararlar, Eflak Voyvodasını ortadan kaldırıp
Demek ki yapılması gereken virüsle inatlaşmadan önlemleri alarak yaşamak
Düşük gelirli ülkelerde 240 milyon kadın gebe kalmak isteyip istemediğine