Translation of "بحيث" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "بحيث" in a sentence and their turkish translations:

‫بحيث لا تحرق نفسك،‬

yanmamak için,

بحيث تصبح عديمة المعنى.

anı temelde anlamsız hâle gelir.

بحيث يمكنك اتخاذ إجراءات متسقة.

ve böylece tutarlı davranmaya başlarsın.

بحيث تكون المدخنة الأخيرة مرئية

en son baca görünecek şekilde

بحيث يحدد الوقت الأنسب لكي يسرقه.

sizin ve ailenizin gelip gidişini izleyebilir.

‫بحيث تسبق أكثر أوقات اليوم حراً.‬

Böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz.

بحيث أن العلماء والفنانيين والموسيقيين والكتاب

böylelikle bilim insanları, sanatçılar, müzisyenler ve yazarlar

بحيث الملايين من العمال حول العالم

inanılmaz sıkıcı iş hayatına sahip olmasına

ويقومون بها بحيث تعلق تلك الكلمة برؤوسكم،

öyle ki bu kelime hafızanızda kalmaya devam edecek.

بحيث حالَ دونَهم واتخاذ المزيد من المخاطر.

ki bu da daha çok risk almalarına engel oldu.

بحيث يمكنك الانتقال من المدرسة إلى العمل.

bir eğitimle buluşturmamız mümkün olabilir mi?

بحيث يتم تشكيل ما يشبه سجنَ بانوبتيكون رقمي.

dijital bir hücre yaratılıyor.

‫سيكون التحدي أن نرسل لها إشارة بحيث تجدنا‬

Mücadelemiz, bizi bulabilmesi için işaret vermek

‫ثم خندق صغير‬ ‫بحيث يخرج الحبل من هنا.‬

Sonra da halatın buradan çıkması için küçük bir siper.

بحيث يمكن العثور على ملايين الخفافيش في كهف

yani bir mağarada milyonlarca yarasa bulunabiliyor

‫صنعنا منصة صغيرة هنا،‬ ‫بحيث تكون بعيدة عن الثلوج.‬

Buraya küçük bir platform yaptık, yani kardan yüksekte.

بعملية انشاء البنية التحتية بحيث تكون قادرةً على تحمل

ve ardından gelecek yılların taşıdığı gelişmeyi

‫وأريد أن أكون حذراً ‬ ‫بحيث أبعد ظلي‬ ‫عن سطح المياه.‬

Gölgenizi suyun yüzeyinden uzak tutmak için dikkat etmelisiniz.

‫يمكنني رسمها في الجليد،‬ ‫بحيث تكون مرئية لمروحية في الجو.‬

Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.

‫يمكنني رسمها في الثلج،‬ ‫بحيث تكون مرئية لمروحية في الجو.‬

Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.

سوف ينتشر القمح بحيث يكون للعروس الجديدة الكثير من الأطفال.

Yeni geline de bol bol çocukları olsun diye buğday saçılırdı

زايد ان اولوية الدولة هي التعليم. بحيث تتمكن البلاد من

, ilk günden itibaren ülkenin önceliğinin eğitim olduğunu açıkladı

‫ما أسرع طريقة لهبوط هذا الجرف،‬ ‫بحيث نتمكن من إنقاذ "دانا"؟‬

Dana'yı kurtarmak için bu tepeden aşağı inmenin en hızlı yolu ne?

‫سيمثل كل هذا عزلاً جيداً.‬ ‫بحيث لا أخسر الحرارة عبر الأرض.‬

Bunlar iyi izolasyon sağlamalı böylece zemin nedeniyle ısı kaybetmem.

‫بحيث تسبق أكثر أوقات اليوم حراً.‬ ‫الطقس أصبح بالفعل أكثر حراً،‬

böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz. Hava şimdiden ısınıyor

‫بحيث لا يمكننا سوى الاتجاه نحو الشمال،‬ ‫أو جنوباً إلى يميننا.‬

yani sadece kuzeye, yani sola ya da güneye, yani sağa gidebiliriz.

نتعامل مع الذاكرة بشكل يومي بحيث لا نمنحها القدر المناسب من الاهتمام.

Hafıza o kadar olağan bir şey ki neredeyse kıymetini bilmiyoruz.

بحيث يكون من السهل معرفة إن كان هناك من يرسل تنويهًا لك.

adınızı vurgular hâle getirdik ki görmek daha kolay olsun.

تم تصميمه بحيث ان الخط الواصل بين نقطتين على الخريطة يعطي نفس

Haritadaki iki nokta arasında çizilen bir çizginin, bu noktalar arasında gezinmek için

كراهيتي اتجاه المسوقين عبر الهاتف قوية جداً بحيث غالباً أكون فظاً معهم .

Tele pazarlamacılara nefretim o kadar büyük ki genellikle onlara kaba davranırım.

‫من المهم أن تستيقظ مبكراً في الصحراء،‬ ‫بحيث تسبق أكثر أوقات اليوم حراً.‬

Çölde güne erken başlamak önemlidir, böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz