Translation of "يمكنك" in Turkish

0.023 sec.

Examples of using "يمكنك" in a sentence and their turkish translations:

يمكنك الاختيار .

Seçim yapabilirsin.

يمكنك التخيل

üzerinizdeki gerginliği dışarı attığınızı

يمكنك الخروج.

- Dışarı çıkmak için özgürsün.
- Dışarı çıkmak için özgürsünüz.
- Dışarı çıkmakta serbestsin.

يمكنك الذهاب.

- Gidebilirsin.
- Gidebilirsiniz.

يمكنك التحدث.

Konuşabilirsin.

- لمَ لا يمكنك المجيء؟
- لماذا لا يمكنك القدوم؟

Neden gelemiyorsun?

- يمكنك المجيئ معي.
- بإمكانك القدوم معي.
- يمكنك مرافقتي.

Sen benimle gelebilirsin.

- هل يمكنك أن تساعدني؟
- هل يمكنك ان تساعديني؟

Bana yardım edebilir misin?

- ألا يمكنك تحدث الإنجليزية؟
- ألا يمكنك تكلم الإنجليزية؟

İngilizce konuşamıyor musun?

‫يمكنك القيام بهذا.‬

Bunu yapabilirsiniz.

يمكنك الإعتماد عليه.

Ona güvenebilirsiniz.

يمكنك فتح النافذة.

Pencereyi açabilirsin.

يمكنك مشاهدة التلفاز.

Televizyon izleyebilirsiniz.

يمكنك أن تصبح سلطاناً، يمكنك أن تصبح خليفة أيضاً.

Padişah da olabilirsin, halife de olabilirsin.

يمكنك مشاهدة التلفاز،يمكنك أن تلعب الألعاب الإلكترونية،مشاهدة اليويتوب،

Kablolu yayın izleyebilir oyun oynayabilir Youtube'da takılabilir

- لا يمكنك السباحة، صحيح؟
- لا يمكنك أن تسبح، أليس كذلك؟

- Yüzemezsin, değil mi?
- Yüzme bilmiyorsun, değil mi?

- لا يمكنك التحكم في حياتي.
- لا يمكنك التدخل في حياتي.

Sen benim hayatımı yönetemezsin.

أو يمكنك مشاهدة نيتفليكس.

ya da Netflix izleyebilirsin.

يمكنك عناق والنوم المال

Paraya sarılıp uyuyabilirsin

يمكنك ان ترى صورة

bir görüntü görebiliyormusunuz

"جاس هل يمكنك قراءتنا؟"

Gus bizi okuyabilir misin?

يمكنك مشاهدة صورة الطريق

Yolun fotoğrafını görebilirsiniz

امش بأسرع ما يمكنك.

Mümkün olduğunca hızlı yürüyün.

لا يمكنك شراء السعادة.

Mutluluğu satın alamazsın.

يمكنك الرقص، أليس كذلك؟

Dans edebilirsin, değil mi?

هل يمكنك أن تساعدني؟

Bana yardım edebilir misin?

يمكنك إضافة ترجمة حرفية.

- Aslına uygun bir çeviri ekleyebilirsin.
- Edebi bir çeviri ekleyebilirsin.

هل يمكنك أن تلومهم؟

Onları suçlayabiliyor musun?

يمكنك المجيء والعيش معي.

Gelip benimle yaşayabilirsin.

- يمكنك أن تفعلها!
- تشجع!

- Onu yapabilirsin!
- Onu yapabilirsiniz.

اقفز بأعلى ما يمكنك.

Yapabildiğin kadar yükseğe sıçra.

لا يمكنك السباحة هنا.

- Siz burada yüzemezsiniz.
- Sen burada yüzemezsin.

أحقاً لا يمكنك السباحة؟

Gerçekten yüzemiyor musunuz?

هل يمكنك أن تحضرها؟

Onu getirebilir misin?

- يمكنك اختيار أيا كان ما تريد.
- يمكنك اختيار أيا كان ما تحب.

Her istediğinizi seçebilirsiniz.

يمكنك أن تتخلى عما تريد،

Ya o şeyi istemekten vazgeçersin,

بحيث يمكنك اتخاذ إجراءات متسقة.

ve böylece tutarlı davranmaya başlarsın.

يمكنك أن تتخيل و تعتقد

içinize temiz,berrak bir ışık aldığınızı

يمكنك أن تخبرهم عن نفسك.

Kendinizden bahsedebilirsiniz.

‫هيا، يمكنك أن تفعل هذا.‬

Hadi, bunu yapabilirsiniz.

‫انظر، يمكنك أن ترى طريقاً!‬

Bakın, bir yol görünüyor!

يمكنك أن تكون حول المنزل

evin sadece etrafında olabilirsin

يمكنك أن تقسم على الشوارع

Sokaklardayken küfür edebilirsin

بدلا من استخدامه يمكنك التحقيق

kullanmak yerine ya siz de araştırın

أو يمكنك تحديد البيئة بنفسك

Ya çevreyi kendiniz belirlersiniz

"هل يمكنك إخراجهم من هناك؟"

Onları oradan çıkarabilir misin?

يمكنك أن تنظر إلى ساقيك

bacaklarına bakabilirsin

يمكنك قراءة ما بين السطور.

Satır aralarını okuyabilirsin.

يمكنك دوماً الإعتماد على توم.

Tom'a her zaman güvenebilirsin.

هل يمكنك إيصالي إلى المحطة؟

Beni istasyona götürebilir misiniz?

ألا يمكنك البقاء أطول قليلاً؟

Biraz daha kalamaz mısın?

- هل يمكنك القدوم؟
- أيمكنك المجيء؟

Gelebilir misin?

هل يمكنك معالجة هذا الامر؟

Bunu halleder misin?

لا تقلق. يمكنك الإعتماد علي.

Merak etme. Bana güvenebilirsin.

أنتَ يمكنك الرقص, أليس كذلك؟

Dans edebilirsin, öyle değil mi?

هل يمكنك أن تسبح حقاً؟

- Gerçekten yüzebilir misin?
- Gerçekten yüzebilir misiniz?

لا يمكنك الحضور؟ لمَ لا؟

Katılamıyor musun? Neden?

لا يمكنك إنهاء هذا المشروع.

Bu projeyi bitiremezsin.

يمكنك زيارتي متى ما أحببت.

Ne zaman istersen bana ziyarete gelebilirsin.

هل يمكنك طلب واحد لي؟

Benim için bir tane ısmarlar mısın?

يمكنك اختيار أي واحد منهم.

- Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
- Onlardan herhangi birini seçebilirsiniz.

يمكنك أن تأخذ أحد الكتابين.

İki kitaptan herhangi birini alabilirsin.

- يمكنك الذهاب إلى أين تشاء.
- يمكنك أن تذهب إلى أي مكان تريد.
- بإمكانك الذهاب إلى أيما مكان شئت.
- يمكنك أن تذهب أينما شئت.

İstediğiniz yere gidebilirsiniz.

هناك شيء يمكنك فعله للتخفيف منه.

onu azaltmak için yapabileceğiniz bir şey var.

الآن، يمكنك أيضًا تدريب عقلك اللاواعي

Şimdi, bilinçaltı zihninizi

يمكنك اعتراضهم في الوقت المناسب ومنعهم.

gerçek zamanlı olarak onları engelleyip durdurabilirsin.

كيف يمكنك وضع هذين الأمرين معًا؟

Nasıl ikisini bir araya getirirsiniz?

أنت لا تفهمين. لا يمكنك ذلك.

Anlamıyorsunuz, anlayamazsınız.

‫انظر، يمكنك أن ترى طريقاً هنا.‬

Bakın, aşağıda bir yol var.

أو يمكنك مراسلتنا من موقعنا canerunal.com

veya canerunal.com web sayfamızdan bize iletebilirsin

بينما يمكنك الذهاب إلى الميدان بمفردك

Tarlaya tek başına gidebiliyorken

‫والآن يمكنك دخول عالم الأخطبوط خاصتي."‬

Artık ahtapot dünyama gelebilirsin."

يمكنك العودة إلى البيت لو أردت.

İstersen eve gidebilirsin.

بالمناسبة هل يمكنك العزف على الكمان؟

Bu arada, keman çalar mısın?

ألا يمكنك أن تأجلها إلى الغد؟

Onu yarına kadar erteleyemez misin?

ينبغي أن تبدأَ أبكر ما يمكنك.

Mümkün olduğunca erken başlamalıydın.

لا تقلق. يمكنك أن تثق بي.

Merak etme. Bana güvenebilirsin.

لا يمكنك العيش من دون أكسجين.

Oksijensiz yaşayamazsınız.

أنت لا يمكنك تحدث الإنجليزية، صحيح؟

İngilizce bilmiyorsun, değil mi?

هل يمكنك غناء النشيد الوطني الارجنتيني؟

Arjantin Milli Marşını söyleyebilir misin?

هل يمكنك إخباري الطريق إلي المكتبة؟

Kütüphaneye giden yolu bana söyleyebilir misiniz?

يمكنك أنت تقول أي شيء تريد.

- Ne İstersen söyleyebilirsin.
- Canın ne isterse onu söyleyebilirsin.

هل يمكنك أن تنصحني بمطعم جيد؟

İyi bir restoran tavsiye edebilir misin?

هل يمكنك أن تفهم هذه اللغة؟

Bu dili anlayabilir misin?

يمكنك الذهاب إلى أي مكان تريد.

İstediğin yere gidebilirsin.

يمكنك اختيار أيا كان ما تحب.

Ne hoşuna giderse seçebilirsin.

وعلى فكرة، يمكنك مناداتي بِ‍”توم“.

- Bu arada bana Tom diyebilirsin.
- Bu arada beni Tom diye çağırabilirsin.

هيا, أرنا ما يمكنك ان تفعل.

Hadi yapabildiğini bize göster.

يمكنك في الواقع استخدام كلمات مبتذلة مثل Ragnar في حفرة الثعبان ... يمكنك لعب حيل قذرة

Yılan çukurunda aslında Ragnar gibi kaba sözcükler kullanabilirsin… bağlılık sözü ile Vöggr gibi

- يمكنك استعارة هذا الكتاب بشرط أن تبقيه نظيفاً.
- يمكنك استعارة الكتاب بشرط أن تحافظ عليه.

Bu kitabı temiz tuttuğunuz sürece ödünç alabilirsiniz.

- لا يمكنك أن تفعل شيئين في وقت واحد.
- لا يمكنك أن تفعل شيئين في الوقت ذاته.
- لا يمكنك أن تفعل شيئين في الوقت نفسه.

Aynı zamanda iki şeyi yapamazsın.

يمكنك اختيار أن تتحرك وفق ما تريد .

İstediğin şeye göre davranmayı seçebilir

هناك شيء واحد يمكنك أخذه من محادثتي،

Bilirsiniz, konuşmamdan alacağınız, bir şey varsa,

يمكنك البحث عن الجانب الآخر من الصورة.

resmin diğer tarafını keşfedebilirsiniz.