Examples of using "إلقاء" in a sentence and their turkish translations:
Bir göz atmadan acele ettiler.
suyun üzerinde bir sürü dalga oluşturmak için taş atabilirim.''
Selam, muhabbet, cadde, eczane. İşte en son bu geliyor.
top böyle havaya atılır birisinin ismi söylenir
en başta yapabileceğiniz en iyi şey kuşbakışı bir görüşe sahip olmaktır.
Krasny'de kesilince Davout, intihara meyilli olsa bile onu kurtarmak için geri dönmediği için yaygın bir şekilde suçlandı.