Translation of "إلقاء" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "إلقاء" in a sentence and their turkish translations:

مروا بسرعة و بدون إلقاء نظرة.

Bir göz atmadan acele ettiler.

لكن أستطيع إلقاء حجرة بالنهر لتترك العديد من الأثر."

suyun üzerinde bir sürü dalga oluşturmak için taş atabilirim.''

إلقاء السلام، تبادل الحديث، الطريق، الصيدلية. يأتي هذا في النهاية.

Selam, muhabbet, cadde, eczane. İşte en son bu geliyor.

يتم إلقاء الكرة في الهواء مثل هذا ، ويقال اسم شخص ما

top böyle havaya atılır birisinin ismi söylenir

‫أفضل ما يمكنك عمله في وقت مبكر‬ ‫هو أن تحاول إلقاء نظرة من أعلى.‬

en başta yapabileceğiniz en iyi şey kuşbakışı bir görüşe sahip olmaktır.

تم إلقاء اللوم على دافوت على نطاق واسع لعدم العودة لإنقاذه ، على الرغم من أنه كان من الممكن أن يكون انتحاريًا.

Krasny'de kesilince Davout, intihara meyilli olsa bile onu kurtarmak için geri dönmediği için yaygın bir şekilde suçlandı.