Examples of using "أوقات" in a sentence and their turkish translations:
Böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz.
Başka zaman da insanlar yoğun dolu dolu filmler izlemek ister.
İnsanların evde yerimi doldurmak zorunda kaldığı zamanlar oldu
Boş zamanımda şiir yazarım.
böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz. Hava şimdiden ısınıyor
Bana hastane odasında onca zamanı geçirmek için
Bu özellikle felaketten kurtarma zamanlarında önemlidir.
Çölde güne erken başlamak önemlidir, böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.