Translation of "أوقات" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "أوقات" in a sentence and their turkish translations:

‫بحيث تسبق أكثر أوقات اليوم حراً.‬

Böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz.

في أوقات أخرى يريد الناس مشاهدة أفلام قوية.

Başka zaman da insanlar yoğun dolu dolu filmler izlemek ister.

كان هناك أوقات، اضطر أشخاص أن يقوموا بعملي بالمنزل،

İnsanların evde yerimi doldurmak zorunda kaldığı zamanlar oldu

- أكتب القصائد في وقت فراغي.
- أؤلف أشعاراً في أوقات فراغي.

Boş zamanımda şiir yazarım.

‫بحيث تسبق أكثر أوقات اليوم حراً.‬ ‫الطقس أصبح بالفعل أكثر حراً،‬

böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz. Hava şimdiden ısınıyor

سألني عمّا قمت به لكي أعبرَ كل هذه أوقات الفترة الماضية

Bana hastane odasında onca zamanı geçirmek için

وهذا أمر في غاية الأهمية خاصة خلال أوقات التعافي من الكوارث.

Bu özellikle felaketten kurtarma zamanlarında önemlidir.

‫من المهم أن تستيقظ مبكراً في الصحراء،‬ ‫بحيث تسبق أكثر أوقات اليوم حراً.‬

Çölde güne erken başlamak önemlidir, böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz

لكل شخص الحق في الراحة، وفي أوقات الفراغ ولا سيما في تحديد معقول لساعات العمل وفي عطلات دورية بأجر.

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.