Examples of using "آنذاك" in a sentence and their turkish translations:
O zaman Kanada'daydım.
Keşke o zaman ona karşı nazik olsaydım.
Ben o zaman bebektim.
Sami'nin o zaman bir işi yoktu.
Fadıl o zaman yaklaşık on yedi yaşındaydı.
Daha sadece 31 yaşındaydım.
Fadil, o sırada Dania'yla aynı zihniyet çerçevesine sahipti.
Fadıl o sırada Rami'den daha tecrübeliydi.
Fadıl o zaman İslam hakkında fazla bilgiye sahip değildi.
O zaman kalbimi en çok kıran şey hiç kimsenin tek kelime etmemesi oldu.
O sıralarda şöyle bir espri vardı, "ABD'de asla darbe olmaz çünkü orada ABD büyükelçiliği yok."