Translation of "كنتُ" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "كنتُ" in a sentence and their turkish translations:

كنتُ مطيعًا.

Itaatkârdım.

لو كنتُ مكانك, كنتُ سأفعل نفس الشئ؟

Yerinde olsaydım aynı şeyi yapacaktım.

- لقد كنتُ مدرساً لمدة عامين.
- لقد كنتُ معلماً لعامين.
- لقد كنتُ معلمة لعامين.

İki yıldır öğretmenlik yapıyorum.

كنتُ قلقًا من أجله،

Onun için endişeliydim

كنتُ محظوظًا حقًا كممثل.

Bir aktör olarak gerçekten kutsanmışım.

كنتُ في كندا آنذاك.

O zaman Kanada'daydım.

كنتُ طفلة في ذلك الوقت.

O zamanlar sadece bir çocuktum.

كنتُ المرأة الوحيدة في الغرفة.

Odadaki tek kadın bendim.

أنا أيضاً كنتُ في نيويورك.

Ben de New York'a gittim.

ولكن كنتُ أنظر بقلق إلى ساعتي،

endişeli bir şekilde saatime bakıyordum

عندما كنتُ قريبة من إنهاء الدكتوراه،

Doktoramı bitirmek üzereyken,

بينما كنتُ أدرس في المعهد الديني

eğitim alırken

ما كنتُ لأفعله لو كنت مكانك.

- Yerinde olsam onu yapmam.
- Yerinde olsam, onu yapmam.

ولم يكونوا قريبين للعريس كما كنتُ أنا،

Damada benim kadar yakın bile değillerdi...

كنتُ حذراً جداً، لكنني أصبتُ بنزلةِ برد.

Çok dikkatliydim fakat soğuk aldım.

لكني في ذلك الوقت كنتُ أتحدث الإسبانية بطلاقة،

Fakat o zamanlar İspanyolca'da gayet akıcıydım.

لو كنتُ غنياً, أود أن أشتري منزلاً جميلاً.

Zengin olsam, ben güzel bir ev satın alırım.

عندما كنتُ في الثانويّة، استيقظتُ السادسةَ كل صباح.

Geçmişte lisede, her sabah altıda kalkardım.

وعدتُ حيث كنتُ في السابق قبل أن أفقد يداي...

Tam da ellerimi kaybetmemin öncesine dönmüştüm.

كنتُ أتساءل كيف لنا كأمة أن نصحح المسار مجددًا.

nasıl tekrar ulus olarak doğruyu başarabileceğimizi merak ettim.

كنتُ قد بدأت العمل في مختبر الدكتور راني ويرتز

John Hopkins Üniversitesi'nde Dr Danny Wirtz'in laboratuvarında

كنتُ أقوم بمقاطعتها في منتصف جملتها وأكملُ فكرتها بالنيابة عنها.

ve cümlesini ben tamamlıyordum.

حسنًا، كما قلت بالنسبة إلى إخفاقي بشأن الكوكب الذي كنتُ أبحث عنه،

Sözde gezegeni araştırdığım hikayeyi anlatırken belirttiğim gibi

وآنذاك، كنتُ أبلغُ من العمر خمسة أعوام، في (لينشبيرج) في ولاية (فيرجينيا)

Bense Virjinya'nın Lynchburg kentinde beş yaşında,

كنتُ لأحب كتابة مئات الجمل في تتويبا، لكن، عندي أشياء عليّ عملها.

Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.