Examples of using "ليتني" in a sentence and their turkish translations:
Keşke o zaman ona karşı nazik olsaydım.
Keşke daha fazla arkadaşım olsa.
Keşke onun nerede olduğunu bilsem!
Keşke tekrar çocukluğuma geri dönsem.
Keşke Mary'yi tanıdığımı Tom'a söylemeseydim.
2.30'a kadar orada olmayı kabul etmeliydim.
Keşke konsere gidebilsem.