Examples of using "عمري" in a sentence and their turkish translations:
O bana kaç yaşında olduğumu sordu.
19 yaşındaydım.
- On iki yaşındayım.
- 12 yaşındayım.
"Benimle aynı yaşta.
30 yaşındayım
Benim yaşımı tahmin edebilir misiniz?
- Ben 19 yaşındayım.
- On dokuz yaşındayım.
- 19 yaşındayım.
Size yaşımı açıklamayacağım
Ancak yirmili yaşlarımın ortasında,
Ben 16 yaşındayken
Daha sadece 31 yaşındaydım.
O zaman on sekiz yaşındaydım.
- Şimdi otuz yaşındayım.
- Ben şimdi 30 yaşındayım.
Ben iki yaşındayken babam öldü.
Fakat 30'lu yaşlarımda CEO'ydum:
11 yaşındayken hastalandım.
14 yaşlarımdayken Okuloma'nın evinde tartışıyorduk.
1990'ların ortasında sekiz yaşında bir çocuktum.
Ömrümün geri kalanını alsa bile senden intikamımı alacağım.
Ben altı yaşındayken bisikletin nasıl sürüleceğini öğrendim..
On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
22 yaşındayken, patronuma aşık oldum.
gelecek yıllarımı genç insanları
Daha üç dört yaşlarındayken trans olduğumu biliyordum.
Kariyerimi seçtiğimde 17 yaşındaydım.
12 yaşındayken okuldan eve dönerken
On yaşındayken çöplükte oynuyordum
100 yaşına kadar yaşarsam 2103'te de hayatta olacağım.
13 yaşına geliyorum; baktım peluşlardan da, insanlardan da hayır yok
- O, hayatımdaki en iyi gündü.
- Bu hayatımın en güzel günüydü.
8 yaşında da oradaydı, 13 yaşında ilk gitarımı aldığımızda da oradaydı.