Examples of using "سبعة" in a sentence and their turkish translations:
Onun yedi oğlu var.
bir, üç, beş, yedi -
Fadıl o zaman yaklaşık on yedi yaşındaydı.
Bu da enflasyonun tam 7 katı eder.
Yedi gün içinde, işlerimin her birini kaybettim.
Her gün daha fazlasıyla,
aşama sayısını yediden bire çektiler.
Bu tablo dünyada yaşayan 7 milyar insanı temsil etsin.
Gelecek yıl o on yedi olacak.
Görüyorsunuz ki ben yedi yıl fazla mesai yapmışım.
yedi tane kiremidi üst üste dizerdik sonra top yuvarlayıp yıkmaya çalışırdık
getiren fikir , önceliklerin üstüne yerleştirildi ve yine
4 Ocak 2000'de kendisiyle yeni bir anlaşma imzaladı . Ve bu
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
anlar, uygular ve gider yedi kişiye anlatırsa büyük sevaptır
Mutlaka görmüşsünüzdür İzmir'de ilk elemeye yedi bin kişi filan geldi.
Yedi hafta sonra, o dilde sağlam bir diyalog kurabiliyordum
Rusya, yüzde üç virgül altmış yedi ile Japonya, yüzde iki virgül
Ben 2003'ten 2007 yılına kadar Boston'da öğrenim yaptım.
oksijeni yakarak yedi buçuk milyon poundluk bir kombine itme gücü